/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 501.
    +4
    bu arada annesi bizim aramızda bir şeyler olduğunu ben eve gidince çakar gibi olmuş, öncesinde değil.ama dediğim gibi tahmin etti mi bilemem.tam olarak sevgili olduğumuzdan emin olduğu için de konuşmamıştı o gün ipekle, flört ya da hoşlanma gibi bir şey de sanıyor olabilirdi(o zaman için konuşuyorum)
    evet beyler,bu şekilde haziran geldi çattı.bu arada önemi yok ama burç huursunu bir iki kere daha gördüm ipeğin ders aldığı yerde. sanki ne beni ne ipeği tanımıyormuş gibiydi. bertaraf edilmişti. sınava girdik, gayet basit geldi hatta bu muymuş amk dedim.ama şaka maka iyi çalışmıştım ben de.beni sınava aytül zütürdü, kozyatağına yakın bir lisede girdim sınava hiç unutmuyorum,amk sanki çok önemliymiş gibi.iyi geçti falan deyince bir yerlere yemeğe gitmeyi teklif etti kutlamak için. zaten acıkmıştım üç saat boyunca, tamam dedim. arabaya binmeden tuvalete gidicem ayağına hemen ipeği aradım. onun canı sıkkındı.pek iyi geçmemişti ama felaket de değildi. buna canım sıkıldı beyler tabii. aytül beni ta osmanbey'e kadar zütürdü.ne işimiz var amk burda demeye kalmadan kendimi esnaf lokantası kıvamında bir yerin önünde buldum. içerde gerçekten de paralı osmanbey esnafı yemek yiyordu. anlarsınız ya beyler, altın saatli ağzı bozuk adamlar. paralı ama kıro.. yemekler güzeldi. aytülün istanbulda bilmediği bir tak olmadığına bir kez daha emin olmuştum.
    evet beyler sınavdan çıkmıştım, artık aytül işine tamamen bir nihayet vermek gerekti. daha da önemlisi ipeğe yediğim bütün takları anlatmam gerekiyordu. nereyi kazandım ne tak yedimden çok bunlar korkudan ödümü patlatıyordu. sınav olduğu gün ipekle sinemaya falan gittik akşam, sonra mecbur eve döndüm yine. beyler, kalacak yerim yoktu. eskiden oturduğumuz gecekondu kime aitti onu bile bilmiyorum fakat zaten birkaç yıllığına kiralanıyordu 'sahibinden'.tabii her şey illegal yollardan oluyordu, millet geceknduları kafasına göre satıyor ya da kiralıyordu. kontrat falan aramayın hiç. kısacası 'kira' süresi benim aytülle geçirdiğim yıllarda çoktan dolmuştu ve şimdi içinde kimler yaşıyordu,ya da yerinde miydi bilinmez..onu bir geç dedim içimden. sonra tolga reyizi aramak aklıma geldi. yazlığa gidiyorlardı ertesi gün.ona gidemeyeceğim ortaya çıktı tabii bunu duyunca. erdi zaten sınavdan çıktığı saniye köye doğru yola çıkmıştı muhtemelen.

    akşam aytül benden bir sigara istedi(ameliyattan sonra çok nadir içiyordu).verdim. yaktıktan sonra telefonda tolgayla konuştuğumu duyduğunu söyledi. günahı boynuna, dinlemiş miydi bilemeyeceğim.en azından bir okula yerleşene kadar kal dedi. başka çarem mi vardı amk? tamam dedim. zaten aramızdaki ilişki biteli çok oluyordu. otel gibi kalırım diye düşündüm. sonra beni içten içe sevindiren bir şey söyledi. bodruma tatile gidecekti 15 günlüğüne. tabiiki de bensiz. evde tek kalacaktım yani.'nurhayat olmadan idare edebilirsen o da izin yapacak' dedi. canıma minnetti beyler. sonra hemen hevesim söndü. ipek de bodruma gidecekti. yine de arayıp şansımı deneyeyim dedim. yalnızım dedim, gelirsin falan dedim.o bana daha güzel bir şey söyledi. ailesinden izin almış birkaç gün evde tek kalıp bodruma sonradan gitmek için. beyler, sevinçten bağıracaktım az daha.

    uzatmayalım,iki gün sonra ipeğin evindeydim. öyle istemişti,ben onlara gittiğimde kendini daha rahat hissetmiş.ben de tamam dedim. aytülün eve getirmekten bin kata daha iyiydi böylesi. dahası, odasını seviyordum. tamamen ona ait bir oda, benim için kutsaldı beyler. beni o odaya kapat ekmeksiz susuz o kokuyla, izlerle yaşardım. gitmeden ben buna yine çiçek aldım(bu sefer gül değildi, papatyaydı yanlış hatırlamıyorsam),dondurma falan da aldım takılırız diye.bu sefer dört gün beraber kalacaktık. cennete dört günlük biletim vardı yani beyler. kapıyı çaldım, hala ilk buluşmamız gibi heycanlanıyordum amk.ve inanır mısınız bu heyecan hiç geçmedi bende. kapıyı açtı, çiçekleri görünce çok sevindi. ufacık bir şeyden çocuk gibi mutlu olurdu garibim. içeri geçtim. uzun uzun öpüştük. sonra oturduk, sohbet ettik. sınavdan bahsettik. gazeteden soruları kontrol etmişti,pek iyi değildi ama hiç bir yere girmeyecek gibi de değildi pek. seninkine de bakalım dedi,ben istemedim. zaten dünya umrumda değildi onun yanındayken, sınav ne ki..televizyonu açtık.ben dalmışım. sonra ipek kalktı. duşa girecekti, çok sıcaktı ve klima su damlattığı için açmamayı tercih ediyoruk.ben dedim salla duşu girme şimdi sen kokmazsın. dinlemedi gitti.ben televizyon izlemeye devam ettim.

    böyle bir süre televizyona daldıktan sonra uyandım.vay amk ben napıyorum burda yaşlı amcalar gibi dedim. aklıma türlü türlü hinlikler geldi. sinsice yerimden kalkıp banyonun kapısını tıklattım. içerden panikle karışık bir ses 'ne vaar' dedi. dedim elimi yıkamam lazım. kapının kilidi döndü,'bir saniye bekle, öyle gir' dedi.ben de bekleyip öyle girdim. suyu açıp yalandan elimi yıkadım. sonra duşakabine doğru seslendim 'nasıl gidiyor' diye.'iyi,iyi hadi çık' diye cevap geldi. çıkmadım.'ben de geliyorum' dedim. soyunup yanına girdim. beyler, sevgilileri olan beyler,ya da sevgilileri hala yanlarında olan beyler. bunu yapın. sıcağa yakın ılık suyun altında değin birbirinize. böyle muhteşem bir duygu olamaz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster