Attığı tokat bana çok koymuştu. Bir de öyle trip atıp üzgün üzgün odaya gidince anlamsızca ben de üzüldüm. Odaya gidip teyze kırdım mı seni dedim. Bana kızgınca baktı. Sonra gülmesini tutamadı ve kahkaha atmaya başladı. Şuna bak ya gel dedi. Bana sarılıp tokat için özür dilerim dedi. Ben de sana bağırdığım için özür dilerim istersen tekrar yap sesim çıkmaz dedim. Yok artık geçti o iş dedi. Şu bacağımı yeniden ovarsan belki sana kırgınlığım geçer dedi. Ne çok bacağın ağrıyor dedim. Öyle işte deyip oturdu ve bacağını bana uzattı. Neresi dedim. Diz kapağımın üstünü ov dedi. Teyze boyun mu uzuyo bu yaşta dedim. Yok be diye güldü. Biraz sonra yeter deyip çantasını karıştırmaya başladı. içinden 10 a yakın ruj çıkardı. Şunlara bak akşam hangisini süreyim dedi. Ben ne biliyim dedim. Bir tane çok koyu olmayan kırmızı ruj aldı eline. Aynanın karşısında sürüp bana döndü. Nasıl dedi. Sen böyle çıkarsan dışarı anında kaparlar bak seni dedim. içindeki öküz tokadı yiyince ölmüş diye güldü. Yanıma gelip vurduğu yeri öptü. Acısı geçmiştir şimdi dedi. Geçti geçti dedim. O öpücükten sonra geçer tabi dedi.