-
351.
+10gerizekalı gibi dönüp hediyemi yerden aldım. kocaman paketi görünce gözlerini açtı her zamanki gibi(of beyler gözlerini unutamıyorum amk). ben dedim sahile inelim her zamanki gibi, orda açarsın. dediğim gibi sahile indik. ipek paketi açmaya başladı. resmen paniklemiştim ya beğenmezse diye. sonunda açtı. içinden çıkanı inceledi, inceledi.bir şey demedi. hasgibtir dedim sıçtık beğenmedi işte. sonra bir baktım gözleri dolmuş. öyle çok sevinmiş ve duygulanmıştı ki gözleri dolmuştu. gözlerinden öptüm. tuzlu tuzlu gözyaşı tadı geldi.of ne kadar güzeldi amk. içelim panpalar biramı da alıp geldim bu gün.Tümünü Göster
böyle hediyemi verdikten sonra denize karşı sigaralarımızı yakmışken ko zütüne dedim söyleyiverdim:'geçen geceden sonra düşündüm, kendi kendime bir hayal kurdum.ben seninle evlenmek istiyorum ipek.her günümüz ve gecemiz beraber geçsin istiyorum. belki saçma gelecek yaşımız kaç başımız kaç diyeceksin ama..'
yine koca koca açtı gözlerini:'sahi mi?' diye sordu. sahi tabi dedim ulan, sahi. omzuma yattı. müzik falan dinledik. mutluydum mutlu mutlu...
o gün de öyle takıldık.eve gidince aytülü yine bir takıp triplere girmiş halde buldum. çok neşeliydi ve yemekte laf arasında yavşıyordu. sırtım soğuk soğuk terledi. şarap da içiyordu yemeğin yanında. akşamın nasıl sonlanacağını tahmin ediyordum. kadın tam anlamıyla kutlama havasındaydı. işler iyi gitmişti tahminimce ve acısını çıkarmak istiyordu. havadan sudan konuşmaya çalıştım.yom arkadaş,o da haklıydı bir yerde.sen gidip kadınla yatarsan böyle olur diyordum içimden. öyle ya da böyle engelleyebilirdim o gün. beyler, sorumluluk duygum gelişmiştir. aytüle karşı da bir sorumluluk hissediyordum.bir yanımla nefret de etmiyor değildim ama belki sapıkça bulacaksınız kimi zaman aklımdan keşke aytül annem olsaydı dediğimi hatırlıyorum.bir yetişkin olarak gerçekten iyiydi.ama bir kadın olarak bana kaç beden büyük olduğunu bilemiyorum. tahmin edeceğiniz üzere gece yatakta sonlandı.ama olmuyordu bir türlü. yapamıyordum. benimki susmuştu. vücudunu bile görmek istemiyordum, resmen haram geliyordu
kötü bir gece geçirdim panpalar. artık bu iş pgibolojimi iyiden iyiye bozmaya başlamıştı. o gece mecbur hasta ayağına yatıp kendimi aytüle acındırdım. işe yaradı. keşke yaramasaydı. gerçekten de kadın gece pek uyumadı benim yüzümden.bin parçaya bölünmek zorundaydım. çok zordu gerçekten.
böyle böyle okul da açılmış tam gaz ilerliyordu beyler. aynı anda hem öğrenci hem sevgili hem huur olmak berbattı.o sene aytül tutturdu dersaneye gideceksin diye. neyse ki aklıma güzel bir plan geldi. ipekle aynı dersaneye yazıldık. caddebostanda(ipeğin evine yakın olsun diye) bir butik dersane mi ne gibse ona yazıldık.bu iyi gelmişti.en azından haftasonları ve haftaiçi bazı günler onu görmem garantiydi artık.
keşke bütün bu taktanlıklarla devam etseydi.ona da razıydım. beterin en beteri hep başıma geldi.bir tek sağlığıma bir şey olmadı.ama inanın keşke olan sağlığıma olsaydı diyorum her gece yatağa girerken. isyan etmek istemiyorum her şeye rağmen ama ölmüş gibiyim be hocam. içim çekilmiş gibi
bir gün ipekle dersaneden çıktık, öyle caddede turluyoruz. denizi gördük. kendimi tutamayıp sordum 'sen hala bununla görüşüyor musun' diye. tabiiki görüşmediğini söyledi.ben zaten alıyordum haberleri şeytandan arasıra. evet itiraf etmek gerekirse sapık gibi arayıp diyordum o üç huurnun ağzından ipek lafı duydun mu hiç diye. duymadığını söylüyordu. yalnız o meşhur parti olayından sonra ay ne ezik kızdı sevgilisi ne kıroydu falan diye arkamızdan laf yapmışlar. aman ha demiştim şeytana :'benimle ilgili tek laf düşmesin o kızların ağzına'.ona bir şekilde güveniyordum beyler.
neyse beyler,bu kısımları çok ayrıntıya boğmak istemiyorum.bir gün aytül bizim mevzudan kıllandı. gece mesajlaşıyorsun kiminle falan dşye sordu. geçiştirdim, erdi yalanını uydurdum yine. artık git gide yememeye başlıyordu.ne yapacağımı şaşırmıştım. ipeğe desem bak artık bu civarlarda buluşmayalım kadıköye karşıya falan gidelim desem bu sefer o kıllanacak. ailesi de sorunlu olduğu için kız da haklı, sürekli o gibik caddede buluşmak zorundaydık.
o sıralar bende bir takım problemler boy göstermeye başladı reyizler. kalbim sıkışıyordu. sürekli kafamda bu aytül ya çakarsa, o olmaz da ya ipek çakarsa meseleleri vardı. kocakarı gibi çarpıntım oluyordu. dedim ya pgibolojim bozulmuştu diye. tam o sıralar bir olay daha oldu. bir sabah dersanede ipeği bekliyorum kapıda, geldi surat bembeyaz. noldu falan diyorum. kenara çekti beni konuşalım diye 'iki buçuk ay geciktim' dedi. ben bunu duyar duymaz gerçekten yere yığılıyordum az kalsın.
beyler inanabiliyor musunuz iki buçuk ay gecikiyordu ve ben bunu ancak duyuyordum. yeminle giblemedim hamile olsun doğursun zütümü satar yine bakardım dünyanın dıbına koyardım hatta. beni bayıltayazan şey başkaydı: kız ailesine ne diyecekti? rezil mi edecektim onu cümle aleme? gidip kantinden bir su aldım, kafaya dikledim. azıcık nefes aldım dışarı çıkıp. ipeğe dedim: 'yürü, gidiyoruz'nereye gidiyoruz diye sordu. taksiye atladık. yakınlarda bildiğim bir özel hastane vardı. orayı tarif ettim.ne denir ne yapılır sonra karar verirdik ama önce ne olduğundan emin olmak lazımdı.
kendim olsa gebereceğimi bilsem hastaneye gitmezdim.ama ipek benim kıymetlimdi. danışma mı ne gibimse oraya sordum böyle böyle bize kadın doktoru lazım. görevli kadın bizi uzun uzun süzdü. kayıt için ipeğin nüfus cüzdanını uzatınca bu sefer ipeğe açıkça pis pis bakmaya başladı yaşını görüp.o an kadına uçmamak için kendimi çok zor tuttum.bir yandan da içimden diyordum'ulan huur çocuğu, ulan muallak, sevdiğin kızı soktuğun durumlara bak'kadın doğum bölümünde beklerken de ipeğin elini tutuyordum sıkı sıkı cesaret vermek için. yalnız değildi o amk. ordaki diğer kadınlar da bize dik dik bakıyordu. o an 'ulan ortada bir tak varsa ben yedim, bu kız dünyanın en temiz en masum kızıdır anladınız mı amcıklar' diye bağırasım geldi insanlara.en sonunda sıra bize geldi(şansımıza randevuyu hemen o güne alabilmiştik)
başlık yok! burası bom boş!