-
151.
+11Bu şekilde sömestr tatilini getirdik. Aytül uludağa gidelim birkaç gün diye tutturdu. Tamam dedim. Ben de artık dalgama bakıyordum. Aytülle olan duruma alışmıştım. Gündüz veli toplantıma geliyor, akşam koynuma giriyordu. Soranlara teyzem olduğunu söylüyorduk. kimse pek kurcalamıyordu. Bir gün evde kendi kendime takılıp kitap okurken (aytül işe gitmişti) telefonum çaldı. Tanımadığım bir numaraydı. Açtım.
Bir kız sesi duydum. Tanır gibi olmuştum, ihtimal vermedim inanamadım yine de. Oydu lan, ipekti. ‘numaranı nihattan aldım’ dedi. Şeytandan yani. Ben malca konuşuyordum ,kelimeleri toparlayamıyordum. Söylediğine göre ‘öylesine’ aramış. Napıyosun falan dedi. Havadan sudan konuştuk.ben genelde aptalca cevaplar veriyordum. Neyse böyle konuştuk, en sonunda kapatırken numaram bu kaydet dedi ve şöyle bitirdi ‘son zamanlarda evimin önünde pek takılmaz oldun, ayran içtik ayrı mı düştük’ ben b,r şey diyemeden bir kahkaha atıp telefonu kapattı beyler.
Tam anlamıyla gib gibi kalmıştım. Bir kere başıma gelene inanamıyordum bu bir, ikincisi biliyordu lan! Yaklaşık iki senedir kızın evinin önünden geçiyordum sapık gibi, bir kere bile rastlamamıştım ama o çakmıştı durumu. Ve hiç de rahatsız görünmüyordu. Bir an asla mümkün olamazmış gibi geldi ama öyle ya da böyle hoşlanıyor muydu benden acaba lan?
Birkaç gün sonra aytülle bavulları hazırlamış, bursaya doğru yola çıkmıştık bile. Hani olur ya Yeşilçam filmlerinde uludağda kayak yapıp oynaşırlar sevgililer, aytül öyle saçma sapan bir şey hayal etmiş olacak ki bungalov tarzı bir yer kiralamıştı. Kayak takımlarını da yanında getirmişti, bir takım da bana hediye almıştı. Hiç hevesim yoktu ki böyle şeylere amk. Oyuncak bebeği sanıyordu bazen beni. insanların yanında yine teyzemdi. Gece işler değişiyordu tabii. Yine de zevkliydi onunla ciks yapmak.
başlık yok! burası bom boş!