-
201.
+47 -4sabah iremle buluşacağım saat gelince çıktım evden. biraz yürüdükten sonra hülya çıktı karşıma. konuşsak mı senle biraz dedi. konuşacak bi şey yok dedim. sen yanlış anladın dedi. yok ben doğru anladım hülya hadi yoluna git dedim. tersleyerek ayrıldım oradan. daha buluşacağımız yere varmadan iremle yolda denk geldik. iremin yüzünde güller açtı. nasılsın güzellik dedim. utanarak iyiii dedi i leri uzatarak. gel dedim. ceviz ağacının ötesinde bahçeler vardı. oraya gittik gözlerden uzak olalım diye. oturduk bir kenara. irem oturduğu yerde sallanıyordu. sen beni şimdi seviyon öyle demi dedi çekinerek. bende heee dedim. bende senii dedi yine i leri uzatarak. sen bana böyle baksan ben seni geceye kadar izlerim biliyon mu dedim. bilirim tabi dedi. bak bana böyle şeyleri diyen hiç olmadı ilk kez sen dedin böyle şeyleri bana dedi. ilk diyen de ben olayım son diyen de dedim. utanarak güldü. elleri yan tarafında toprağın üstündeydi. ikimiz de farklı noktalara bakıyorduk. elimi yavaşça iremin eline yanaştırdım. parmaklarımızın ucu birbirine değdi. irem kızarmaya başladı. ben elini tutacakken ayağa kalktı. beni merak ederler gideyim ben dedi. tamam dur demeye kalmadan kalktı gitti. ne oldu diye düşünürken kalktım bende köye doğru yürüdüm. yine hülya ile karşılaştım. iki dakka dinlesen ölmezsin dedi bana. git işine hülya dedim. kolumu tuttu. bırak dedim. kolumu iyice sıktı söyle dedim ne diyeceksen söyle de gideyim.
başlık yok! burası bom boş!