+69
yürüdüm bunların yanına. kardeşi süleymanın başını okşadım. ne yaptın okula başladın mı falan deyip eline üç beş bir şeyler verip al dondurma yersin diyerek yolladım. irem ne gerek vardı diye kem küm etti. olsun çocuk işte dedim. alıyım ben bidonları dedim. yok ben zütürürüm dedi. olmaz canım ver sen bana dedim. zor da olsa aldım bidonları. ulan bu kız bunu nasıl taşıyor dedim kendi kendime. nasılsın görüşmeyeli dedim. çekiniyordu ve utanıyordu belliydi. iyi aynı işler biliyon işte dedi. sen de gittin şehir yerlerine iyi mi oralar dedi. buralar gibi değil ki dedim. değildir ya dedi. caminin önünden geçerken ireme, şurda yaptığımız su savaşını hatırlıyon mu dedim. hafifçe tebessüm etti. tabi ya ıslattıydın hep beni dedi. bu böyle konuştukça ben eriyordum olduğum yere. en sonunda evlerinin önüne vardık. irem aldı bidonları. görüşürüz dedi. bende görüşürüz diyerek ayrıldım. iremin tavırları benim içimi yakıp kavurmuştu.