+8
işte binlik..
biz gidip o anahtarı her ihtimale karşı çoğalttık.
sıra geldi ikinci plana
bu etler kutuların içerisinde dururdu ve bizim kasap biraz mal olduğundan
tezgah doğru düzgün yenilenmezdi marketin en yoğun olduğu saatler ise
pazar öğlen saatleriydi.
pazar sabahı patron biraz geç gittiğinden adem fevzi ve ben gittik
işimiz biraz daha kolay olacaktı.
eski nike çantasına, ademlerin bodrumdan bir sürü fare topladık,
iğrenç bi işti ama amk
intikam için yapacaktım.
nike çantası bendeydi içi fare dolu kıpır kıpır.
içeriye girdik, dolaştık biraz market kalabalıklaşmaya başladı.
saat 1-2 gibi kasap reyonuna gittik.
adem bini iyi konuşurdu
abi dedi geçen bi kıyma çektirdik acil bi işimiz çıktı onu alamadık
sen şimdi bize ver bi 4 kilo kıyma falan dedi.
ben de baktım reyonda tavuk kanat yazan bölüm boş.
yine bizim elemanlar kasapları oyalarken soğuk hava deposuna gittim.
tavuk kanat yazan kutunun içindeki kanatları boş bir kutu bulup boşalttım.
içine fareleri boca ettim kapttım kutuyu.
tekrar geri geldim, sanki markete yeni gelmiş gibi.
kasap beni tanıdı. oo hoşgeldin dedi. okul nasıl falan
biraz muhabbetten sonra, abi ben kanat alacaktım ama kalmamış heralde dedim.
yok yok depoda var, oğlum şunları tazeleyin ya dedi kasap.
diğer eleman gitti, içi fare dolu olan kutuyu getirdi. o an kasap reyonu dolup taşmıştı
pazar günü mangal günüdür genelde hep et alınır.
o marketin müdavimleri vardı herkes tavuk, et, sucuk alıyordu.
eleman tavuk kanat bölümüne koliyi boca etmesiyle
karılar baktı çığlığı kopardı
aaa fare oo fare
dedim oo bu ne dayı falan
ortalık birbirine girdi
millet ne aldıysa koydu kaçtı
huur çocuğu zarara bayrak çekti o gün
ondan sonra da marketin adı duyuldu zaten, isim falan değiştirdiler.
bi daha toparlanmaları 1-2 yılı aldı.