-
1.
+61 -16Fatih Sultan Mehmed Han, henüz 19 yaşında babasının ölümü üzerine tahta geçtiğinde Osmanlı Türkçesinin yanında Farsçayı, ibraniceyi, Latinceyi, Yunancayı ve A*apçayı akıcı bir şekilde konuşabiliyordu (ilk olarak 12 yaşında tahta geçmişti fakat ortaya çıkan bir yeniçeri ayaklanması ve dış ülkelerin baskısı yüzünden babası II. Murad, yeniden tahta geçmiştir). Homeros'un ilyada'sını öz dilinden okumuş, Kur'an'ı hatmetmişti. O, küçük yaşlarından itibaren Molla Gürani ve hepimizin tanıdığı hocası Akşemseddin tarafından ağır bir eğitim gördü. Günümüzde dahi karşılaşamayacağımız nitelikte bir şahsiyetti. Ünlü tarihçi Prof. Dr. ilber Ortaylı'nın sözleriyle o, bir Rönesans entelektüeliydi.
Fatih'in tahta geçtiğinde yaptığı ilk iş istanbul'u fethetmekti. Zira Bizans'ın güç kaybetmesi ve Rönesans'ın etkileri ile Ortodoks ve Katolik kiliseleri birliklerini yeniden sağlamaya başlamıştı. O; istanbul'u ve Ortodoks olan Bizans halkını imparatorluğuna katıp, Katoliklere yani Avrupa'ya karşı sosyopolitik anlamda daha da güçlenecekti ( Katolik ve Ortodoks birliği Fatih sayesinde günümüzde dahi tam anlamıyla sağlanamamıştır). Ardından istanbul'u yeniden inşa edip onu bir dünya başkentine dönüştürecekti (Kapalı Çarşı, Darülfünun vs.). Nitekim öyle de oldu. Fatih zorlu bir kuşatmanın ardından 1000 yıllık Bizans'ı bitirmiş, istanbul'u almıştı.
Ama benim buurada değinmek istediğim nokta farklı. Bildiğiniz gibi 15. yüzyılda Osmanlı halkı, fatih'ten pek de hazzetmezdi. Size bunun sebebini kısa bir olayla açıklamak istiyorum: istnbul'un fethinin ardından Fatih, bir toplantı düzenlemişti ve bu toplantıya fetihten evvel yazdığı mektup ile Fatih'i cesaretlendiren ve dolayısıyla fetihte büyük rol oynayan hocası Akşemseddin de bulunuyordu. Ve toplantıda, kuşatmanın son safhasında beyaz entarili evliyaların mucizevi bir şekilde askerlere yardımda bulunduğunu iddia etmiştir. Bunu üzerine Fatih, sert bir çıkışla öyle bir şeyin olmadığını ve şehri salt kılıcıyla fethettiğin dile getirmiştir.
Not: Bu sadece bir örnek. Benim burada vermek istediğim mesaj, tıpkı 15. yüzyılda halkın Fatih'i kafirlik ile, ülkeye hristiyanları sokmak ile suçladıkları gibi; biz de bu günlerde yalnızca imanlı (!) olduğu için bir adama oy veriyoruz. Fatih; Rumlar için kiliseler açar, dinden bağımsız eğitim veren üniversite açardı. Sonuç olarak hiçbir ak*epeli sağda solda ben Fatih'in torunuyum demesin. Evet bitti.
başlık yok! burası bom boş!