-
101.
+17iki eleman peşimizden koşuyor, soluk soluğa kaldım. Zor nefes alıyorum, ciğerlerim artık iflas etmek üzere. Koşmaktan dolayı ayaklarımı hissetmiyordum, sadece koşuyordum, yaşam mücadelesi veriyordum. Bazen Berke'ye doğru bakıyor, tekrar önüme dönüyordum. En iyisi yolları ayırmak oldu, hemen bağırdım. "Berkee, sağ tarafa dön saaaağ" dedim, ben sola döndüm. Elemanlar az arkamızda, pek mesafe yok. Hava kararmak üzere, kuşlar göç ediyor, seslerini duyuyorum ama kafamı yukarı kaldırıp bakacak ne halim, ne durumum var.
Birisi benim, diğeri Berke'nin peşinden koştu, ara ara göz ucuyla omuz hizasından arkama bakıyordum, adamın ayak sesleri her geçen saniye yakından geliyordu. Aniden arkama baktım ve adamın çok hızlı geldiğini gördüm, hemen sol tarafa döndüm. Harabe bir ev vardı, yıkık gibi. Oraya girdim. Çok hızlı hareket ediyor, hızlı hızlı nefes alıyor ve ne yapacağını şaşırmış gibi sağa sola koşuyordum. Evde başka çıkış yeri arıyordum, gözüm döndü. Odaları hızlı hızlı gezdim, adam eve girdi ve benimle ne derdi var bilinmiyordu, pencereyi gördüm. Bir ışık, bir kurtuluş yolu gibiydi. Pencereye doğru koştum, ev yıkık olduğu için cam yoktu, pencereden çıktım. Cadde üstündeydim, artık güvenli bölgeye giriş yaptım, çarşının ortasındaydım. Sakin adımlarla ilerledim, derin derin nefes alıyordum ve her yer insan kaynıyordu. O günden sonra adamı bir daha hiç görmedim, göremedim. Berke'de emniyete sığınmış. O olaydan sonra ne ben, ne Berke o adamları görmedik.
başlık yok! burası bom boş!