-
101.
+2Cemil abi bizi Funda'nın evine bıraktı. Artık havalar iyice soğumuştu, çiçeklerden eser yoktu anlayacağınız. Ağaçlar yapraklarını dökmüş, rüzgar sağa sola savurmuş tüm bahçede. Çiçekler solmuş, sadece sapları kalmış bir çoğunun. Yağmurlar yağmış, yerlerde çamurlar. Bıraktığım gibi bulamadığım için yüzüm asıldı ister istemez. Rengarenkti buralar giderken, bir de şimdi bakın... Evin kapısını açtı Funda, ilk o bıraktı çantaları yere, sonra bana yardım etti. Yorma kendini, hastasın sen hala dedi. Biraz abartıyor sanki, toparladım kendimi ama farkında değil bunun. Belki de bilerek böyle davranıyor. Rahat etmemi söylüyor, senin de evin burası. Artık her şeyimiz bir. Elbette öyle, ama garipsiyor insan illa ki. Duşa girmem gerektiğini söyledim, kapıya kadar zütürdü beni. Her şeyin yerini gösterdi, bir bornoz çıkarıp getirdi. Yorgunum. Bir bitkinlik var üzerimde. Bu yüzden girmek istedim biraz da, sıcak suyun altında dinlendiğimi hissediyorum. Çıktığımda Funda odasında ki bütün dolapların içini boşaltmıştı. Artık o odanın ikimizin olduğunu, bu yüzden dolaplara da ortak olduğumu söyledi. Yeniden şekillendiriyordu hayatını bana göre. iki kişilik düşünüyordu her şeyi artık.
Yoldan geldin sende, gir hadi duşa dinlenirsin diyerek gönderdim onu da. Salona geçip televizyon izlemeye koyuldum. Gözlerimde bir ağırlık, açık tutmakta zorlanıyorum...
başlık yok! burası bom boş!