-
51.
+3Saat sabah 10:00, alarm çaldı. işe gitme vakti...
Ama hiç içimden gelmiyordu gitmek. Aylaklık etmek değil de, mutlu hissettiğim yerde kalmak istiyordum artık. işimi de seviyordum aslında ama artık insanların arasına karışmama gerek yoktu ki. Cemil abiyi aradım, bana biraz zaman vermesini rica ettim. Sebebini sordu, bugün uğrarım abi deyip kapattım. Çok geçmeden Selim aradı.
-Efendim kanka?
+Hayırdır lan?
-Ne hayırdır?
+Cemil abi işe gelmeyecekmiş bir süre dedi.
-Evet kanka, biraz kendime zaman ayırmak istiyorum.
+Sen? Kendine zaman ayırmak? Hobaa, güneş batıdan doğmadı ki bugün hayırdır inşallah.
-Hayır kanka hayır, uğrarım bugün büyük ihtimal, anlatırım herşeyi.
+iyi bakalım öyle olsun. Meraklandım bak şimdi.
-Korkma la yok bir şey, yani var da, iyi bir şeyler var.
>Can...
-Kanka kapatıyorum.
+Kız sesi mi la o gele...
-Günaydın huzurum
+Günaydın, Selim miydi?
-Ha, evet. Cemil abiyi aradım bir müddet işe gitmeyeceğimi söyledim de. Merak etmiş aramış Selim de.
+Keşke yüzüne kapatmasaydın çocuğun
-Bir şey olmaz
ikinci kez yeni bir güne gözlerini benimle beraber açıyordu ama bu defa çok daha güzeldi. En azından hastanede değildik. Saçları incin, gözleri kısık ve yüzü hafif şişmiş halde yattığı yerden bana bakıyordu.
+Yaklaşsana bi sen bana (oturur vaziyetten ona doğru eğildim)
Tuttu yine yüzümü, bir sağdan bir soldan kocaman birer öpücük kondurdu yanaklarıma. Yüzüm güldü, yüzümüz güldü...
başlık yok! burası bom boş!