-
1.
+4Pelin.
Eski sevgilim. Eski demek gelmiyor içimden aslında ama el mecbur. Geçmişte yaşayan, insanın içinde hatıralar bırakan biri işte. Hani insana dert olan derin yaraları açan insanlardan. Unutmak zor oluyor bazı şeyleri, yaşananları, yaşanması için kurulan hayalleri, o hayallerde ki mutlulukları... "UNUT!" dedi bana her şeyi. Hayallerimizi unut, asla ama asla gelmesin aklına. Kahkahalarımızı unut. Yüzümü unut mesela, adımı, sana nasıl baktığımı, Can'ım derken aslında sahiplendiğim için değil, bedenimi yaşatan canım olarak sevdiğimi unut. Ben unuttum, sen de unut Can. Unutmalısın. Kendin için, kendi iyiliğin için bana ve bize dair her şeyi unutmalısın ki ileriye bakasın...
Kendi şehrimde yaşıyordum o zamanlar işte. Doğduğum, büyüdüğüm, karış karış ezbere bildiğim şehirde. Tek kelime etmedim bahsettiğim şeyleri söylediğinde. Bir eyvallah bile çekmedim açıkçası. Bir şey dememi de beklemezdi zaten, eminim. Uzun zaman duramadım zaten oralarda, çünkü her adımı hatıralarla doluydu. Her köşe başı, her park, her cafe... O zamanlar sadece ona söylerdim şarkılarımı, şimdi herkese anlatıyorum yaşadıklarımı şarkılarla şiirlerle. Ne düşünüyorlar bilmiyorum ama ben söylediğim şeyleri zihnimde uydurmuyorum. Her nota, her beste benim geçmişe dair günlüğüm. Ben eski defterleri karıştırıyorum, insanlar beni dinliyor. Ben acılarımı tekrar yaşatıyorum, insanlar acılarıma kadehler kaldırıyor. Dedim ya size, yeni insanların içinde olmak istiyorum diye, işte o insanların her birinde mutlaka ona dair bir şeyler bulabiliyorum. Kiminin yürüyüşü, kiminin taktığı tokası, kiminin saçlarını toplayış şekli... içimden geçmiyor değil bazen, keşke her insandan bir şeyleri alıp katabilsem birine ve o Pelin olsa diye. Sonra vazgeçiyorum. Biliyorum, aynı insana sahip olursam, aynı şekilde yine yalnız kalacağım. O yüzden, binlerce farklı insanda sevdiğim bir insanı bulmak daha güzel. Uzun uzun anlatırdım size Pelin'i ama dikkatimi dağıtan bir şey var. Biri. Funda...
Yavaş yavaş anlıyorum ki, Funda ona asla ama asla benzemiyor. Tek bir hareketi bile, bakışı bile, konuşması, susması, gülümsemesi... Evet evet! Şimdi anlıyorum! Bu sebepten kendine çekiyor beni. Daha önce karşılaşmadığım biri, tanımadığım biri. Kesinlikle ama kesinlikle Pelin'den eser bulunmayan biri...
başlık yok! burası bom boş!