Kapının önünden bulut hüzmesi şeklinde süzülen varlıklar gördüm. Kulağımda geliyorlar, geliyorlar diye sesler duymaya başladım daha fazla dayanamayıp mağaradan dışarı çıktım ve koşmaya devam ettim. Bi ormana girdim koşmaya devam ederken ayağım takıldı düştüm. Kafamı artık biyerlere top gibi vura vura aşure kazanına çevirmiştim. Şuurumu kaybettim acıyla başımı sıvazlarken kendimden geçtim. Rüyamda güneş doğmak üzereydi. Ve o kadını gördüm yanında ifritlerle beraber üzerime geldi ardından zorla onunla cinsel ilişkiye girdim.(Cinlerle girilen ilişkiye cinsel ilişki denir).

istemeden zorla yanındaki ifritlerinde yardımıyla rüyamda cinsel ilişkiye girdim evet. Uyandığımda başucumda bir telefon vardı. Bu çaycı dayının telefonuydu nasıl olurduda buraya gelirdi. Hemen aldım elime ve Gölge Hatunun numarasını rehberde aradım bulduktan sonra onu aradım. Telefon çalıyordu ama açmıyordu..

2. Aramamda telefonu açtı ve bana kadının ağacın etrafında şuanda bütün ifritleri sana doğru yolladığını yaklaşık 8-9 cin ve ifritlerden oluşan kabileyi üstüne saldığını söyledi. Ne yapmalıyım dedim kurtar beni lütfen dedim. Seninle cinsel ilişkiye girip senden cin çocuğunun babası olmanı ve o oğlunu sana kurban ettirmeyi düşünüyor sakın onunla ilişkiye girme kaç dedi. Az önce rüyamda bana sahip oldu zaten ilişkiye girdim dedim..

Kaçmalısın ordan birazdan senin olduğun yerde olacaklar dedi ve devam etti ormanın çıkışında sarp kayalıklar var o kayalıkları aş biraz ilerde başka bir köy göreceksin o köye gir Murat adında bi akrabam büyü, tılsım işleriyle uğraşan hoca var orada ona benim adımı söyle Gölge Hatun gönderdi de gir içeri bende şimdi onu arıyorum dedi tamam dedim telefonu kapattıktan sonra koşmaya devam ettim. Biraz sonra sarp kayalıklar görünmüştü kayaların üzerinde o 3 ifrit oturmuş bana bakıyordu bende artık arkamdaki ordu ve o kadının korkusuyla kaçacak yerim olmadığı için felak, nas surelerini okuyarak kayalıklara doğru gittim. Ama dualar işlemiyordu bana bakıp gülüyorlardı...

Kayalara vardığımda başıma aldığım yeni bir darbeyle bayıldım. Bedenimin hemen yanı başında ayaktaydım ve bedenim yerde uzanmış bir bicimde duruyordu. Etraf sanki bir telefonla shoplanmış sepya' gibi görünüyordu... Güneş tepelerin ardından doğarken bir anda kendimi bir mezarlıkta buldum. Mezarın hemen yanı başında oturuyordum hayalet gibiydim havada süzülebiliyor uçabiliyor ve duvarların ağaçların içinden geçebiliyordum. Astral seyahat dedikleri bu olsa gerek. Ama bunu nasıl yapabilirdim ki...

Mezarın başında dururken etrafımı 3 ifrit sardı ardından karşı taraftan 8-10 arası bi cin kabilesi ile birlikte bana doğru gelmekte olan o kadını gördüm. Mezar taşını okuduğumda ise Oktay Avcı şuan bulunduğumuz tarih altında ise Laa muhammet laa Allahh(Allah yok muhammet yok yazıyordu)...

Biraz sonra etrafımı sardılar.