O adamin yanına gitmeliydim. Çünkü birine anlatmam lazımdı bunları. Tanıdığım kimse de yoktu memlekette. 1 hafta sonra çarşıya gidip kitapçının önüne geldim. Anlamsizca bakınırken beni gördü ve gülümseyerek yanıma geldi. Çırağına bisey fisildadi ceketini aldı ve çıktık. Sahile gitmeyi önerdi kabul ettim. Geldik oturduk sahilde. Ismimi sordu.
-Emre.
-Bende Murat memnun oldum emre bey dedi.
Kendinden yaklaşık 30 yaş küçük birine bey demişti. Garibime gitti. Bu bey kelimesini düşünürken.
-ne oldu emre bey bi sorun mu var dedi
Ikinci kere demişti dayanamadim söyledim
-murat bey bana ismimle hitap etseniz böyle kendimi rahat hissedemiyorum da.
-içinde bulunduğunuz toplum böyle öğrettiği için emre bey dedi.
Ne dediğini anlamasam da ismimle hitap ederseniz daha rahat hissederim dedim
-ama isminizle hitap edersem de ben rahat olamam dedi.
Haydaa. Anlaşılan bu adamdan çok şey öğrenecektim. Peki dedim.
-ne okuyosunuz emre bey dedi
-bu şehirde xx universitesini kazandım pgiboloji bölümü dedim.
-hm bende emekli akademisyenim dedi.
Muhabbet ilerledikçe buket olayını anlatmaya karar verdim. Hiç dikkatini bozmadan beni dinledi. Her şeyiyle anlattim. Şu an yaşım 33 ve o adam bana çok şey öğretti hepsini sizinle paylaşacağım okuduğunuza dair belirti verirseniz sevinirim.