Bak evlat bundan yıllar yıllar önce bir köy vardı. insanlar burada hayvancılık ile geçinir mutlu mesut yaşarlardı. Ama bir gün bir kurt sürüsü bu köye musallat olmuştu. Her akşam 1-2 derken neredeyse bütün koyunları kurtlar bertaraf etmişti. insanlar yiyecek et bulamiyorlardı. Resmen bir kıtlıktı bu. Tanrı bizi günahlarımızdan dolayı cezalandırıyor diyorlardı insanlar. Ama bir gün bir kahraman çıka geldi. Adı Koca Comelius'du. Bu adam iki kulaç boyundaydı. Kolları bir öküz başı kadar kalındı. Köylüler Koca Comeliusu bir misafir olarak ağırladılar. Ve Comelius da onlar için Kurt sürüsünü yok ediceğine and içti. Ardından koca Comeliusu kalacağı odasına eşlik ettiler. Comelius ertesi gün yola çıkacaktı. Fakat bazı sesler işitti. Birisi çığlık atıyordu. Comelius kılıcını kaptığı gibi sese doğru koşmaya başladı. Ses bir evden geliyordu. Comelius kapıyı tek vuruşta kırdı. Ama ne görsün. Bütün köy ahalisi yatırmış ananı gibiyorlardı evlat. Bunu gören kurtlar bir tur atmak istediler ve ananı gibe gibe köpeğe dönüştüler. Sonra anan hamile kaldı ve sen doğdun...