O akşam melisle birlikte dışarı çıkmak istedik merti ve manitasını da aldık yanımıza her zamanki gibi sahilde oturuyoruz benle melisi ilk merte söylegib kardeşim benim her zaman anlayışla karşıladı beni hala da iletişimimiz devam ediyor sürekli görüşürüz. Her neyse oturuyoruz ben melise dokunmaya kıyamıyorum o kadar güzel ela gözleri var ki. O gece de içmiyoruz mutluyuz diye. Melis bundan sonra benim içmemi istemiyor. Ben de kabul ediyorum aşkımdan deli gibi seviyorum onu. Biraz kendi aramızda sohbet ettikten sonra 2 sarhoş bizim olduğumuz tarafa doğru geldi biz hiç muhattap olmamak için o tarafa bakmadık ama biri sesli sesli mertin manitasına, off taş gibi dediği gibi mert adam ters ters bakmaya başladı adam durduk yere geldi yanımızdan geçerken ayağıyla mertin sırtına sürtün ve yanağından makas aldı. Yürümeye devam ediyordu ki mert bir ayağından tutup yere attı onu ve ayağa kalktık ikimiz ben melisle duruya (mertin manitası, tabiki de gerçek ismi değil) siz bizim arka tarafımızda bekleyin dedim tabi diğer sarhoş o anda mertin üzerine çullanmış yumruk sallıyordu. Sarhoş olmaları bizim lehimiz idiama yine de daha yapılı ve daha büyük idiler. Mert yere düşürdüğü sarhoşun çenesine temiz bir tane oturttu o saf dışı kalınca ikimiz diğer sarhoşa birlikte daldık tam o anda kasığımda bir keskin bir acı hissettim beyler o acı anlatılmaz yaşanır. Arkama döndüğümde sarhoş elinde küçük bir çakıyla duruyordu. Bir bana bakıyordu bir çakıya. Kızların çığlıkları arasında ben de ne yapacağımı şaşırmıştım ilk defa başıma böyle bir olay geliyordu. Ki o anda sarhoşlar yalpalaya yalpalaya kaçıyorlardı. Mert aceleyle bir gaksi tuttu ve beni hasteneye zütürdüler ona kızları evlerine yollamalarını söyledim. Ve melise dedim ki anneme hiçbir şey söyleme de ki kuzenim ben eve bıraktı mertle birlikte takılıyorlar ve eve vardığında bana mesaj at. Ne kadar zor olsada başardım ve eve gönderdim onu. Duru da eve gitmişti. Melisin eve varmasından yaklaşık yarım saat sonra babamı arayıp bıçaklandığımı ve x hastanesine gelmesini söyledim