-
176.
+14 -2O günün sabahı sağlam bir kahvaltı ardına gizemli ailenin evlerinin tarifini sordum. Rıza abi bana baktı “gitme be Muhammet” dedi. “Abi ben onun için buraya geldim” dedim. Rıza abi bana baktı: “bak oğlum bu köy pek tekin bir köy değildir, sen sen ol gitme bak abin bir şey biliyorki konuşuyor” dedi. Rıza abinin suratı biraz düşmüştü ve savunmasız hissediyordu fakat yapacak bir şey yoktu. “Gideceğim Rıza abi” dedim ve yol tarifini istedim. Rıza abiye göre bu köy bulunduğumuz yerin 400 metre kadar ilerisinde boş bir sokakta kalan tek evdi fakat Rıza abiye rica ettim “beni oraya zütürürmüsün” diye, hiç beklemeden “hayır” cevabını aldım ve rıza abiye biraz alındım. O zaman bu eve bu gün, birazdan ben gidecektim haberimi yapıp geri dönecektim, kararlıydım, başaracağımı düşünüyordum. Evden dışarı çıktığımda kapının ön tarafında bir çocuk oturuyordu, küçük, ufak ve sevimli ellerimle saçlarını okşadım “ne yapıyorsun burada genç adam” dedim ve gülümsedim “seni bekliyorum” dedi, “hayırdır niye beni bekliyorsun” dedim ve gülümsedim, “Seni dereceğin misafirlerine zütüreceğim” dedi. Allah allah bu misafirler kimdi, merak edip sordum; “Bu misafirler kim” çocuk suratıma baktı ve olgun şekilde yanıt verdi: “haber yapmak istediğin aile” bu lafı 5-6 yaşında bir çocuktan duymak biraz garibime gitsede “tamam o vakit zütür beni o aileye” dedim. “Hadi gidelim” deyip ayaklandı ve o önde ben arkada yolumuza gitmeye başladık.
10 dakika kahvaltı edip geliyorum.
başlık yok! burası bom boş!