-
1.
+122 -126.5 Senelik cezaevi hayatımın sonunda, af kararı ile kalan 3 yıllık cezamı bitirmeden içerden çıkmıştım. Sabırsızlıkla mahalleye gidip beni paket eden bin kurusunu öldürmeyi planlıyordum. En yakn zamana otbüs bileti alıp 1 saat sonra yola çıktım... Ve artık mahallemde inmiştim. Eve doğru valizimle usul usul yürüyordum. Biraz dinlenecek plan yaptıktan sonra gece yarısı yakalanmama sebep olan bin kurusunun evine baskın yapacaktım. Lakin yanımda bir polis aracı durdu ve araçtan inen 2 polis memuru beni aracın arkasına ters kelepçe yaptı. Ardından arabanın kafes kısmına atarak söze girdiler...
Normalde yakalandıktan sonra başka şehre sevkim olduğu için beni gördüklerinde aranmam olduğunu mahallede saklanarak gezdigimi sandılar. Durumu izah ettim elimdeki valizide görünce inandılar ve bana Ayık olmamı kötü işlere tekrar bulaşmamamı söylediler. Eğer bulaşırsan ömrün cezaevlerinde geçecek diye eklediler. O arada gbt yapan polis temiz dedi ve beni saldılar. Eve doğru yola koyuldum anamı babamı görmeyi sabırsızlıkla bekliyordum. Sokağa vardım evin kapısı açıktı içeri girdim. Ve duvarda duran aile tablomuuzun yere düşmüş olduğunu kırıldığını gördüm. Etraf darmadağındı. Yukarı çıktım ne anam nede babam evde değildi. Dünyam başıma yıkıldı hemen sokağın az ötesindeki cankardeşimin, suç ortağımın, beni bu hayatta satmayacak tek kişinin yanına gittim...
Yerinizi alın seve seve okuyacağınız yarım bırakmayacağım bir mahalle abisi hikayesi. 1990'lar. Belli edin kendinizi beyler. Duvara yazmıyalım.
Edit: Hikaye bitmiştir okuyan okumuyan herkese teşekkürler.
başlık yok! burası bom boş!