Sabah aynı saatimde kalkıp avm den 20 liraya aldığım afrodizyaklı deodorantımı sıkıp çıktım evden. Rotam belliydi fakat hava bulutluydu, ufukta güneş vardı ama doğacak mıydı yoksa batacak mıydı. Evlerinin önüne geldiğimde heyecanlanmadım desem yalan olur ama artık alışkındım bikere yapınca ikincide sakin oluyosunuz beyler. Kapılarını çaldığımda gördüklerimle birkez daha mest olmuştum. Kısacık şortu askılı tişörtü ve incin ev topuzu saçıyla adete güneşim doğmuştu ufkumda. Ama bozuntuya vermedim içeri girdiğimde ilk söylediğim hadi yapalım şu ödevi oldu. Aslında ödev felan olmadığını biliyordum ama adımı ondan bekliyordum. Beklediğim adımı çok geçmeden atmıştı.

Yağmur: bırak şimdi ödevi yaparız sonra kahvaltı yaptın mı sen aç mısın.
Ben: yok yapmadım ama atıştırırım bişeyler ya az sonra sorun değil.
Yağmur: olmaz öyle kalk hadi

Dedi ve çekiştirerek mutfağa zütürdü bi sandalyeye oturtup hadi sen otur ve kahvaltı nasıl hazırlanır öğren bakalım fucker bey dedi.
Beyler o tezgaha döndüğü andaki manzarayı size tarif etmem çok zor. Şort o kadar kısaydı ki gözlerimi ayıramıyordum resmen zütünden. Yannan ım da ufaktan pantolondan kendini belli etmeye başlamıştı ki yağmurun yannan ıma bakıp baakk seen küçük beyimizde uyanmış demesiyle azgınlığımın ikiye katlanması bir oldu artık ne olcaksa olsundu..