Sınır ötesinde bir türk gazete muhabirini kurtarmak için operasyona hazırlanmıştık. Görünüşe göre herşey yolunda gidiyordu tepemizden savaş uçakları geçerken, köyün içinden masum halkı öldüren, teröristlerin silah sesi bizi iyice hırslandırıyordu. Kamuflajımızı yapmış köyün biraz dışında biraz sonra harekete geçecektik. Şerefsizler görünmeye başlamıştı bile. Sayıları da bayaa kalabalık o an 25 kişiye yakın bi göz kararı kıldım. Biz ise sadece 7 kişiyiz. Hemen hemen bi 6-7 de pikap vardı.

Hepsi sıraya dizilmiş aralarından birisi önüne genç bir bayanı almış elindeki kağıtta yazanları okutmaya çalışıyordu. O sırada biride kamerayla kayıt yapıyordu. Daha sonra bayana bi tekme darbesi attığını gördüm. Sabırsız bi şekilde komutanımızdan gelecek emri bekliyorduk.

Ve komutanımızdan emir gecikmedi. Kamuflajının arasından elini çıkararak, uzaktan olan biteni izleyen keskin nişancımıza el işaretiyle.

Rüzgar 3 yönünden 2 şiddetinde, mesafe 800 metre. Mesajını verdi.
Ve keskin nişancımız dürbününü sabitlerken bizde 2 tekerlekli köyden aldığımız öküz arabasından silahlarımızı çıkarmaya hazırlandık.

O Sırada terörist tekme atıp yere düşürdüğü bayanı kaldırıp boğazına bıçağı dayamıştı.

Gerilir zorlu bir yay, oku fırlatmak için. Pufiiiiiiiiiuuuv Sesini duyduktan sonra bizde hemen silahlarımızı alıp harekete geçtik.

infazı gerçekleştirmekte olan terörist alnının ortasından vurulmuşken yanındakiler daha neye uğradıklarını anlamadan üstlerine mermiler yağdırmaya başladık. Böyle bişey de beklemedikleri için neye uğradıklarını şaşırdılar. Onlar daha siper alana kadar 25 e yakın teröristi etkisiz hale getirip gazete muhabirinin yanına doğru yürümeye başladık.

Önden 2 part giriyorum istek gelirse Yarım bırakmayacağım boş yorum atmayın herkes neyin ne olduğunu biliyor iyi okumalar.

Edit: KızılÖtesi Kulaklıgımla filmi dinleyip detaylarıyla yazıyorum salak salak googleye dağ 2 senaryo yazmayın çıkmaz en fazla bi film özeti çıkar dıbına kodumun cahil sünepeleri.