Sabah uyandığında anlamalıydı, her gün 15:30'da kalkan çocuk bu kez 10:00'da uyanmıştı. Çok sevdiği sıcak duşunu alıp hazırlandı. Önceki gün olanlar aklına geldiğinde hüzün dayadı çevresini.

--- 1 GÜN ÖNCE ---

O gün bir grup toplanıp gittiler. Çocuk etrafa baktı biraz. Çok sevdiği arkadaşı Batu ve Recep, Abim dediği Mustafa, Sevdiğim dediği Sude ve Kardeşim dediği Dilara vardı. Sevdiği kızın dizine yatmıştı çocuk. Hemen arkasından abisinin yattığını gördü. Abisine kaş göz de yapsa abisi gitmedi. Ve Sudeyi kendisinin bırakacağını, Çocuğun gitmesini istedi.
Çocuk başta gidiyordu fakat ağlaya ağlaya döndü ve Sude'nin evine doğru yol aldı. ikisini yürürken gördü. Kız ağladığını fark edince direk çocuğa sarıldı. Çocuk mutluydu. Buruk bir mutluluk.

--- BUGÜN ---

Hüzünü bir nebze geçince devam etti. Elini yüzünü yıkadı. Önce saatini ve bilekliğini taktı, pantolonunu giydi. Baya yakışan tişörtünü giydikten sonra artık çıkmaya hazırdı. Bigibletinin anahtarlarını aldı ve çıktı. Önce kuzenleriyle buluştu, sigara içti. Hemen ardından bigibletiyle o "her zaman ki" diye hitap edilen yerde buluşma kararı aldılar. Çocuk biraz erkenden yola çıktı. Recep ona Mustafa Sude Dilara orda bekliyor dediğinde yanlış Mustafa olduğunu düşündü. Yavaş gitti. Aklına o Mustafa gelince direk basmaya başladı. Arabalara makas atacak kadar. Sürekli aralardan geçip sinirle gitti oraya. Beklediği gibi sahne vardı. Dilara bir köşede şarkı dinliyordu. Her zaman ki gibi efkarlıydı. Hemen ardında Mustafa Sude'nin dizinde yatıyordu. Sude ise onun saçıyla oynuyordu. Çocuk içinden ağladı o an. Ama nasıl be. Hani biri dokunsa böyle, o an ölecekmişcesine. O sırada Recep ve Batu yoldaydılar. Beklerken bir anda nedensizce Dilara sarıldı. Olayı anlamış olacak ki Çocuk hemen onu köşeye çekti ve herşeyi söyledi. Kızı sevdiğini, kızın bilmediğini. Batu gelmişti. Çocuğun halini görünce direk " Olum iyi misin lan sen?" dedi. Çocukta geçiştirdi. Biliyorum olum meseleyi o kıza aşıksın işte dedi kısık sesle. "Ulan Recep herkese söyledi mi?" dedi çocuk. O da "yok olum be bana dedi" dedi. Batu sigara da getirmişti. Çocuk hemen sigara yaktı ve izledi abisiyle sevdiğini. Bir yandan kurşun yemişcesine sakin duruyordu. Öbür yandan da öldürülmüş kadar hissiz. Diğer yandan 35 yıllık karısını kaybeden amca gibi hüzünlü. Ağladı çocuk.

inanın ki çok ağladı. Batu gitmişti. Abisi ve Sevdiği gidiyordu. Abisi onu bırakacaktı sözde. "Geleyim mi?" dedi çocuk. Abisi de " yok gerek yok ben hallederim" dedi. Çocuk gittikleri gibi ağlamaya başladı. O hiç ağlamayan çocuk, ağlıyordu. Bardaktan boşalırcasına göz yaşı geliyordu. Bunlar olurken Sevdiği ve abisi beraber oturmuş takılıyorlardı. Önce Dilara "Bekle ya ayrılmışlardır bile onlar" demesiyle kızı araması bir oldu. Çaktırmadan haporlöre alıp "Kanka nerdesin?" diye sordu. Kız ise "kimse duymuyor demi?" dedi. Dilara "evet kanka" dediği anda "Mustafaylayım" sesi geldi. Çocuk daha çok ağladı. Dayanamıyordu. Gücü bitiyordu. Seri bir şekilde bigibletini aldı. Gizlice etrafı gözetledi. Kızın evine gidip baktı ve görünce gitti. Abisini aradı hemen ve " Nerdesiniz siz ya en son bırakıyodun?" dedi. Bu sırada onlar beraberdi fakat abisi "30 dakikadır zincir atmış halde yoldayım" dedi. Çocuk anlamıştı artık her şeyi. Evine gitti. Usulca bilgisayarını açtı ve LoL attı. 1,2 el bitmişti ki yazdı abisine. Kavga çıkmıştı. Abisi bir anda Kızı sana ayarlamaya çalışıyorum demişti. O Kız beni seviyor sanırım dedikten sonra çocuk karar vermişti. Ya ölüm, ya ölüm. 20'yi geçik hapı bitirdikten sonra kendisini yatağa attı ve o sonsuz uykuya daldı.

(Çocuk yaşarsa devamı gelir... )