-
1.
+8Çay ocağına bağırarak Yılmaz Elektriğe 10 çay bi süka (sükayı herkes bilmez açıklayayım: SÜtlü KAkao) dedim. Çayları söyledikten sonra dükkana geldim. işte muhabbet bayağ koyuydu. Sadık bini gülmekten sol daşşanı yere düşürcek gibi oldu. iki üç dakka sonra Sadık bini nerde kaldı lan çaylar bin diye bağırdı. Benim içimden sövme mode açık. Abi söyledim falan dedim cevap verme lan gibisinden bişeyler dedi. O sırada çaycı içeri girdi.
(Ç:çaycı P:Sadıkbini B:ben)
Ç:çaylaaarr (amq adamı çaycı hüseyini taklit etmeye çalışıyo 185 boyu var senin neyine çaycı hüseyin)
O sırada çaycı çayları dağıttı
P: niye fazla çay söyledin lan baban mı ödüyo parasını dıbınakodum. Remzi (çaycı olur kensi) fazla çaylara MARKA alma şu bin ödeyecek. Bak bi de kendine neskafe söylemiş baban muhtar mı senin lan gibik tosba. Dedi
Beynimden vurulmuşa döndüm. Ne demek markalar benden kesilecek? Ne demek neskafe? Çalışanım lan ben patron kalleş işçi kardeş gibi söz ve sloganlar aklımda dolanmaya başladı. Ama el mahkum çaycı bekliyor başımda allahtan çay 25 kuruşmuş amk kafede 3 lira kapitalizme bak ayakta zikiş beynim siyaset meydanına döndü. Fazla olan 5 çayın fiyatını ödedikten sonra çayların hepsini içmeye başladım. Tek keyifli yeri orasıydı. 2.5 liraya yarım litre soğumuş çay bu devirde kim kime yarım litre ice tea veriyor amk gibisinden kendimi teselli ediyordum. Ama olan olmuş 1 lira 25 kuruşum taka gitmişti.
başlık yok! burası bom boş!