beyler gelin bu başlıkta Atatürk ü tartışalım. Ne kadar zeki idi? Diktatör müydü? Müslüman mıydı? Devrimlerinin sebepleri nelerdi?
isterseniz, klagib çomarların kullandığı argümanları dahi kullanabilirsiniz. tek tek cevaplayacağım. başlıklar atarak başlıyorum.

part 1 beş dk içinde geliyor. ilgi olursa uzun bi süre devam ederiz bu işe.

rez alın

• **

Part 1

Atatürk demokrat mıydı?

Hayır, değildi. Demokrasiye gönülden inanan bir insandı, ancak dönemi pek demokratik geçmemiştir. sebebi? gayet basit. yeni bir devlet kuruyorsunuz, bu olağanüstü bir durum ve haldir. Atatürk halkını kimsenin zehirlemesine izin vermemiştir. döneminde basılan bir sürü zırva kitap yasaklanmıştır mesela. kurulan üniversitelere öğretmen atanırken cumhuriyetle ilgili görüşlerine bakılarak atanmıştır. demokratik mi? değil. ancak olağanüstü bir durum dediğim gibi. adam yeni bir ülke, yeni bir rejim kurmuş. haliyle bunu koruyacak adamları atıyor üniversitelere.

Devrimlerin halka sorulmamasına gelecek olursak, sebebi neydi bunun?
Atatürk çok ileri görüşlü bir adam. halkının neye ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyor, ancak halkta 600 yıllık bir osmanlı geleneği olduğu için, belki reddedilebilir diyerek mecliste tartışılmasını sağlıyor sadece. bu doğrudan demokrasi değil dolaylı demokrasidir.

Birkaç devrim ile ilgili ekleyeceklerim var;

1-Şapka devrimi ile amaçladığı neydi? Müslüman halka kültürünü mü unutturuyordu?

hayır efendim! fes, dini bir kıyafet değildir. 17.yy'da 2.Mahmut tarafından zorunlu kılınmıştır.
komiktir ki; 2.mahmut fesi zorunlu kıldığı zaman kendisine "gavur" denilmiştir.
Atatürk fesi kaldırdığı zaman, aynı gericiler, kendisine yine "gavur" dedi.

2-Latin harflerinin getirilmesinin sebebi ne? dedemizin mezar taşlarını okuyamıyoruz, kültürümüz kayboldu (!)

Latin harflerinin getirilmesinin sebebi gayet açık, bu halk cahil. Cahil derken, okuma yazma bilmiyor, bunu kastediyorum. döneme baktığımızda istanbulda okuma yazma oranı %5. Anadolu'da ise %1'lere kadar düşüyor. (istanbulda fazla olmasının sebebi belli bir yaşa kadar okulun zorunlu olması)
Latin harflerinin getirilmesi, 2.Meşrutiyet döneminde meclis-i mebusanda dahi tartışılmıştır. Osmanlıca öğrenilmesi çok zor bir dil. bugün üniversitede tarih okuyanlar bu dili 4 yılda öğrenemiyorlar. neden? karışık bir dil abicim! 3 farklı dilin karışımı. sözlüğü açıyorsun, aradığın kelime yok. sonra bu dilde sesli harfler nerede? yok. dolayısıyla, Atatürk halkının okuma yazma bilmesini istiyordu ve bunu bir şekilde kolaylaştırmak gerekiyordu. Latin harfleri devriminin yapılmasının sebebi budur.

Kültür konusuna gelecek olursak; kültürümüzün yok olduğu falan yok. kardeşim, 600 yıllık osmanlı'da bilim geleneği falan yoktu. Fatih'ten sonra bitiyor her şey. bilim adına yapılmış tek bir çalışma yoktur. geri kalmış, kokuşmuş bir devlet olmaya başlamıştı Osmanlı. yıkılmasının sebeplerinden biri de bu. dolayısıyla bir kültür de yok.

part 2..

Atatürk Müslüman mıydı?

• **Evet, bal gibi müslümandı. bir ateist olarak söylüyorum ki bunu, isteyen nutuk'u açıp okuyabilir. okurken bu adamın müslüman olduğunu çok rahat anlayabilirsiniz.
Kuran'ı kerim'in de türkçe'ye ilk çevirisini de Atatürk yaptırmıştır.Kuran ve dine yönelik yaptıkları, halkın bu kitabı anlamadığı, anlamsız bir dilde okuması değil, anlayarak okuması idi.
Zira Elmalılı Hamdi Yazır'a Kuran'ı Türkçe'ye çevirmesi talimatını verirken;
• Her ayet'in bilimsel temelini,
• Anlatılmak isteneni
• Hangi olaydan sonra indirildiğini
tek tek kitabında anlatmasını istemiştir. Atatürk, halkın dinini iyi bir şekilde öğrenip özümsemesini istiyordu.

• **"Gökten indiği sanılan kitaplar... " meselesi için ;
1-Kuran gökten inmemiştir.
2-Atatürk bu sözünde devrimlerinin gökten inmediğini, birebir hayatın içinden olduğunu, ilim ve fenden gücünü aldığını söylemek istemiştir. ilkelerinin içinde dogmaya yer olmadığını belirtmiştir.

• **
Müslüman değildi, gizliyordu diyenler için: Atatürk kanı deli olan bir adamdı, çok cesurdu. isterse bunu seve seve açıklardı. darbe mi yapılacak atatürk'e? kusura bakmayın ordunun başında fevzi çakmak varken kimse atatürk e dokunmaya cesaret edemez.
bir not: eski insanlar ne kadar saygılıymış!
Atatürk, köşkte her akşam içki içerdi. genelkurmay başkanı Fevzi paşa çok dindar, içkiye karşı olan bir adamdı. içki içildiği için bir kere bile köşke gitmemiştir! Ama Atatürk ü çok severmiş. bugün içki içen atalara "iki ayyaş" diyolar.

part 3 (son part) (burdan sonra -gelirse- sizin sorularınızı cevaplarım.)

Atatürk'ün bilime bakış açısı nasıldı?

Atatürk bilime çok önem verirdi. Bu konuda pek yazmayıp bir video ve iki kısa bir paragraf vereceğim.

1) video: https://www.youtube.com/watch?v=cy1cRCbIEzk
2) Atatürk devlet adamı iken, bütün dillerin ve medeniyetlerin Türk dillerinden/medeniyetinden türediğine ilişkin bir teori ortaya atmıştır, tez yazmıştır. Bundan 50 tane bastırıp ülkenin okumuş, akıllı zeki adamlarına gönderiyor. hepsi "süper paşam, çok haklısınız paşam" diyor. Atatürk bu durumdan hiç hoşnut kalmıyor. Bir 50 tane daha bastırıp yine bilim adamlarına gönderiyor. Hepsi yine aynı cevapları yazarken, içlerinden bir tanesi -Mehmet Fuat Köprülü- "paşam bu yazdıkların saçmalık, şu yüzden, şu yüzden böyle bir şeyin olması mümkün değildir" diyor. Atatürk'ün sizce buna cevabı nedir? "Mehmet, bizim ülkenin ileride sana çok ihtiyacı olacak. Gel seni milletvekili yapalım."
işte bu! bu bilime önem vermektir beyler. Adam haklı olmak istemiyor, gerçeğe ulaşmak istiyor. (Bu olaydan sonra Mehmet Fuat "ben bilim adamıyım siyasetle işim olmaz" diyerek reddediyor. Atatürk öldükten sonra Rusya DP hükümetinden Kars ve Ardahan'da tarihi hakları olduğunu belirterek bu şehirleri istiyor. Bilin bakalım sonra ne oluyor?? Mehmet Fuat milletvekili olup yazdıklarıyla rusların iddialarını çürütüyor.)

3)1932 yılında Keriman Halis, Belçika'da yapılan güzellik yarışmasında dünya güzeli seçiliyor. Atatürk bunun üzerine Türk kadınına şöyle sesleniyor:
"Türk ırkının dünyanın en güzel ırkı olduğunu tarihten bildiğim için, Türk kızlarının birisinin dünya güzeli seçilmiş olmasını tabii buldum. Fakat Türk gençlerine bu münasebetle şunu hatırlatmayı da lüzumlu görürüm: Övünç duyduğunuz tabii güzelliğinizi fenni tarzda muhafaza etmesini biliniz ve bu yolda uyanık olunuz ve bu gelişmelerin aralıksız gerçekleşmesini ihmal etmeyiniz. Bununla beraber, asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, analarınızın ve atalarınızın oldukları gibi, yüksek kültürde ve yüksek faziletle dünya birinciliğini elde tutmaktır."
ben bu sözü duyduğumda şunu söyledim:
eyvah! abi, bu adamın aklı sürekli bilimde!
başka bir şey düşünmüyor. Dünya tarihine baktığınızda, bilime bu kadar çok değer veren 2-3 lider zor bulunur.