Sabah erkenden turanıda alıp çıktım. Vakit kaybetmeden yola koyulduk. Yolda geçen sefer başımıza gelenlerden konuştuk, ulan ne korkmuştum dıbına koyayım.
Cezaevine geldik turana özellikle tembih ettim sağa sola dikat et 2 tane çiroz tipiz bi daha gibmeye kalkmasınlar bizi diye.
Yaktık birer sigara turanla. Sigaramı bitirdim ve içeriye doğru hareketlendim.
Üstü başı arayıp taradılar.bu arada sağda solda kurt köpekleri vardı , muhtemelen bir olay flan olmuştur diye içimden geçiriyordum. Geçtim içeriye,
-Dedemle görüşmek istiyorum Mevlüt X.
-Kendisi hasta görüşmeye gelemez dediler.
Ulan beynimde vurulmuşa döndüm neyi vardıda bu adamın benle iki dakika konuşmaya bile gelemiyecekti?
Direttim abi nolur kendisi dedem olur ta izmirden geldim, benden başka kimsesi yok. baktım olacak gibi değil ağlamaya başladım. Adam artık dayanamadığından mı , acıdığından mı bilemem ama bir sorayım gelmek isterse alır gelirim.
Ulan 15 dakika bekledim ama ne 15 dakika ölücem orada stresten,tam ümidi kesmişim canımın içi dedem bir geldi ki yüzü gözü morluklar şişlikler içinde. Kolunda ve dizinde sargılar,zar zor hareket ediyor.
Kan beynime sıçradı.Onu o halde görüce yaptıklarımı tekrar sorguladım az önce gardiyana döktüğüm timsah gözyaşlarım havuz problemlerindeki bozuk musluklar gibi şarıl şarıl akmaya başladı.