-
51.
+3***
Başta plan sadece dağlık bir yere gidip oturup biralarımızı yudumlamaktı. Sonra bu iş yemeğe dönüştü.
Eve çıktık Alp'e benim şortlardan bir tane verdim. Kendim de bir tane giydim. Yanımıza ne olur ne olmaz soğuk olursa diye pantolon da aldık. Tam evden çıkıyoruz Büşra aradı.
Büş= Sarp bey nasılsınız?
- iyidir dağa gidiyoruz, yemeye, içmeye, içmeye. içmeyr gittiğimizi söyledim mi?
Büş= Beni de alsanıza. Sucuk benden.
- Bir saniye izin ver.
Alp'le konuşmaya başladım.
- Büşra ben de geleyim diyor.
Alp= Ulan daha dün onun köpekleriyle dalaşmadık mı?
- O olay farklıymış yolda anlatırım. Çağırıyorum kızı.
Alp= iyi çağır hadi.
Telefona geri döndüm.
- Kız. Hazırlan üzerine kalın bir şey al. Meydandan alıcam seni. Veya konum at evinden alalım.
Büş= Atıyorum konumu.
- Hadi görüşürüz.
Büşra'nın evinin önüne geldiğimizde kalın bir şey giy dememe rağmen yine ful dar giyindiğini gördüm. Arabaya bindi.
- Ne o kızım tatile mi gidiyosun?
Büş= Burası deniz kenarı. Ne soğuğu ya.
Yola çıktık. Giderken markete girdik et aldık, kömür aldık, mangal demiri aldık. Büşra kendisine içki aldı. Bizim içkimiz kendimize göreydi.
Arabayı kıvrımlı karanlık yollarda sürmeye başladım. Büşra büyük ihtimalle uzağa gideceğimizi düşünmüyordu ki zırlamaya başladı. Şurası güzel burda duralım işte falan.
Ama benim yolda gördüğüm çok güzel bir yer vardı. Oraya zütürüyordum.
Vardığımızda arabayı patika yola soktum ve. Biraz ilerlediğimizde bizi tahtadan bir masa ve yanında bulunan devasa bir ağaç karşıladı. Bagajdan asma lambamı çıkartıp dalların birine astım ve arabadan müzik açtım. Önce yemek yememiz lazımdı. Günlerdir geçiştiriyorduk.
Mangal ateşini Alp'e iteledim. Ben masada oturmuş sigaramı körüklerken Büşra da fotoğraf çekmeye çalışıyordu.
Ateş yandıktan sonra etleri demire yerleştirdik ve ateşin durulmasını bekledik. Kısa keseyim yemek yendi. Hatta biraz et kaldı. Alp evde yeriz dedi ve koca karılar gibi yanında getirdiği plastik kapların içine salata et ne varsa doldurdu.
başlık yok! burası bom boş!