1. 151.
    0
    Genç bir Yönetici, yeni Range roweri ile içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesiyle dikkatimi daha çok yol kenarına vererek hızımıda onların hızına göre koruyarak takibe devam ediyordum. neyseki üzerimdeki motor montu beni oldğumdan kalıplı gösteriyordu ve kask vardı kafamda bu yüzden araçtaki o ihtiyar kel beni tanıyıp takip ediliyoruz gibisinden bilgiler vermedi yanındaki morona.
    Şehir merkezinden uzaklaşmış bizim semtimize yakın olan şehrin doğusuna doğru ilerliyorduk çevre yolunda.
    Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar geçen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni arabasının yan kapısına büyükçe bir taş çarptı. Adam hızlıca frene yüklendi ve taşın fırlatıldığı boşluğa doğru geri geri gitti. bense sağa çektim olanları izliyordum uzaktan. Sinirlenmiş olan şoför arabasından fırladı ihtiyar kel ise benim gibi araçta olan biteni izliyordu ve taşı atan çocuğu kaptığı gibi yakında park etmiş olan bir arabanın gövdesine sıkıştırdı. Bunu yaparken de bağırıyordu : Sen ne yaptığını sanıyorsun serseri? Bu yaptığın ne demek oluyor?
    O gördüğün yepyeni ve pahalı bir araba ve attığın o taşın mahvettiği yeri düzelttirmek için kaportacıya bir sürü para ödemek zorunda kalacağım. Neden yaptın bunu ?’ diye bağırarak çıkıştı o kadar yüksek sesle bağırmıştıki çocuk tir tir titriyordu ve ben 50 metrelik bi mesafeden bu sesleri net bi şekilde duyabiliyordum. Küçük çocuk üzgün ve suçlu bir tavır içindeydi. ‘Lütfen, amca, lütfen kızmayın. Ben çok üzgünüm derke.
    Hafiften gaza asıldım ve o 50 metrelik mesafede. 4. vitese ulaşmayı hedefliyordum. Motor montumun içinde çelikten işleme olması ve kafamdaki kaskında bana vermiş olduğu cesaretle...
    ···
   tümünü göster