+37
-2
Zaman fularlı domuzun yanına gitme zamanı!
Atlayıp dolmuşa gidiyorum o yayınevine.
Koyacağım posta aklımda ve çoktan hazır.
Pahalı saatimi takıyorum. Bir de takım elbise. Jantiyim bugün.
Yayınevinde, danışmadaki kız içeri girer girmez, "Oo Gia bey buyrun ne içersiniz?" Diyor.
"Kalsın diyorum."
Bizim domuzun yanına gidiyorum.
Güleryüzle karşılıyor. " Oo Gia bey, çok şıksınız." Diyor. Oturuyorum koltuğa.
Telefonla uğraşıyorum. Çocukluk arkaşım Erkan'a mesaj atıyorum:
"Erkan X yayınevine gel. Yanında emanet olsun mutlaka. Eski günlerdeki gibi. Anladın sen."
Erkan cevap veriyor. "15 dkya oradayım."
Boynumu bir sağa bir sola yatırdıktan sonra başlıyorum konuşmaya:
"Ben size insanları dış görünüşü ile yargılamamanızı söylemiştim. Onu söyler iken üzerim kötü idi ama masumdum. Şimdi üzerim janti fakat masum değilim"
Cevap veriyor.
"Ahaha çok güzel konuşuyorsunuz. Haklısınız. Bazı insanlar geç anlaşılıyor işte"
Erkan'dan mesaj geliyor.
"Yayınevinin önündeyim ben."
Editörün odasına gelmesini söylüyorum.
Çıkarıp içeride bir sigara yakıyorum.
Birden sinirleniyorum.
Editör bir şey diyemiyor. Sensör çalışıyor.
Güvenlik yoldadır.
Erkan da öyle!