+7
Beni hazırlayan o ikisi yine geldi ve çözmeye başladılar. Emre'yi de birkaç metre uzağımda çözüyorlardı. Ellie'yi gördüm. Ellerini bağdaştırmış bana bakıyordu. Ona doğru yürümeye çalıştım ve yere yığıldım. Her yer bulanıktı. Uyandığımda revir gibi bir yerdeydim. Tabi çok daha gelişmişi. Emre de benim gibi uzanıyordu ama daha erken ayılmıştı ve Ellie ile konuşuyordu. Uyandığımı fark ettiler. "Demek efsane usta suikastçi Argus senin atan. Bu yüzden bu kadar çevik olmana şaşırmamalı." "Cem olum efsaneydi lan. Harius çok iyi olum. Atlayıp zıplıyordum falan." "Evet Emre de bir dakika. Ellie. Parça." "Merak etme biliyoruz. Tren soygunu. Orada parçayı aldığınız tahmin ediliyor. Sizi tekrar sokucaz ama 2 hafta sonra. Peş peşe sokarsak sonunuz ölüm olur. Dinlenin hadi. Görüşürüz sonra." Beyler çok farklı hissediyordum koluma ve göğsüme baktım. Kaslarım belirginleşmiş ve çıkmıştı. Boyum sanki 1-2cm daha uzamıştı. Kendime bakarken Ellie fark etti. Kapıdan çıkarken görmüştü. "Buna akıntı adını veriyoruz. Oldugunuzdan daha güçlü daha çevik ve daha yetenekli oluyorsunuz. Atanıza benziyorsunuz. Bilmediğiniz dövüş taktiklerini biliyorsunuz. Argus'un dövüştüğü gibi dövüşebileceksin." "Emre sende de aynı şeyler var mı?" O esnada Ellie kapıyı kapattı ve çıktı. Kafasını salladı. Kafamı çevirip tavana baktım. Bembeyazdı. Demek ki bizi böyle eğitiyorlardı. Demek ki biz de suikastçi olacaktık.