+8
Bir hafta sonra…
Yağmurlu bir güne uyandım. Gökyüzü gri bulutlarla kaplıydı. Böyle havalarda genellikle depresif bir ruh haline girerim ama bugün keyifliydim.
Kurbanlarımın cenazesi bugün kalkacaktı. Gazetelerde epey yer bulmuştu eserim.
Cinayetten sonra telefon beklemiştim ama aramamıştı avım. Bunun üzerine bir plan yapmıştım. Planın en önemli parçası cenaze törenine gitmekti.
Kahvaltı sonrası hemen yola çıktım.
Katiller cinayet mahaline mutlaka döner derler. Kurbanlarının cenaze törenlerine katılmayı seven de vardır. Benim öyle bir huyum yoktu ama her şeyin bir ilki vardır.
Sıradan bir insan gibi davrandım, dikkat çekmedim. Sürekli ağlayan kocayı ve akrabaları uzaktan seyrettim.
Eve döndüğümde heyecanlıydım. Paltomu ve omuzlarına sakladığım iki küçük kamerayı çıkardım. Bilgisayara bağladım. Evrim avcı hayvanların gözlerini iki yana koymuştur. O iki gözüm yerine kameraları kullanmıştım. Avımın tuzağa yakalanıp yakalanmadığını görme zamanı gelmişti.
Bir saatlik bir görüntü kaydıydı. Baştan sonra seyrettim ve üç anın dakikasını kaydettim.
Gülümseyerek, tıpkı onun gibi, “Ve bingo!” dedim. Tören boyunca üç kere, hafif arkamda duran, kırklı yaşlarda biri yan gözle beni süzmüştü.
“Seni avladım!” diye bağırdım.
Şimdi sıra kim olduğunu bulmaya gelmişti.
Cinayet sonrası koca facebook hesabını kapatmıştı doğal olarak. Günümüzün hastalığı… Gazete haberlerindeki kişilerin sosyal medya hesaplarına hücum ediyordu millet. Röntgenciliğin bir versiyonu…
Bunu tahmin ettiğim için bütün fotoğrafları ve arkadaş listesini kaydetmiştim.
Birkaç dakikalık çabam sonuç vermişti. Koca ile beni süzen adamın birlikte fotoğrafını buldum. Sıra arkadaş listesine gelmişti. Ve işte oradaydı.
Yanılmamışım, polisle bağlantılıydı: Adli Tıp’ta çalışıyor yazmıştı hesabına. Doktordu. Evli değildi.
ismiyle bir araştıma yaptığı zaman bir kaza haberine ulaştım. Karısı ve iki çocuğunun içinde bulunduğu araba uçuruma düşmüştü. Kaza yazıyordu ama ben başka bir türlü tahmin yapabiliyordum.
Ekrandaki resmini büyüttüm. Gülümseyen dudaklarına parmağımı koydum.
“Yakında tanışacağız!”