-
1.
+13 -8insan dine kendi işine geldiği gibi bakar ve ateist olur dinin emirlerini yasaklarını yerine getirmek zor gelir ve ateist olur bütün ateistler kurandaki bir ayeti parça parça alarak kendi işine geldiği gibi yorumlar sonra vay efendim din yalan o yalan bu yalan geçin artık bu işleri islam gerçekdir evrimin ve ateizmin sonu vardır cihatı adam eksiltmek olarak algılayan bir zihin vardır ama cihatın gerçekte cahiliye ile mücedele olduğunu bilmek istemeyen bir zihin vardır
1. "Allah O'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti." (Ra'd, 13/2) ayeti göklerin dağlar sayesinde ayakta duruyor hurafesini ortadan kaldırmıştır.
2. Kur'an-ı Kerim'de evrenin yaratılışı şöyle açıklanır: " O gökleri ve yeri yoktan var edendir." (En'am, 6/101) bu ayet şimdiki ilim dünyasının ulaştığı son nokta olan -tüm evrenin zaman ve mekan boyutlarıyla bir sıfırdan, büyük bir patlamayla ortaya çıktığı- gerçeğini 1400 sene evvel haber vermiştir
3. Kainatın daima genişlediği artık ilim ve bilim dünyasının kabul ettiği bir ilmi buluştur. Buna Kur'an şu ayetiyle işaret etmektedir. "Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik. Ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz." (Zariyat, 51/47)
4. 20. asrın bir buluşu da her yıldız ve gök cisimlerin bir yörüngede durduğu gerçeğidir. Bu duruma Kur'an "Geceyi, gündüzü, Güneşi ve Ay'ı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor." (Enbiya, 21/33)
5. Güneşin sabit olarak durduğu zannedilirdi. Oysa Kur'an güneşin sabit değil, aksine daima hareket eden ve belirli bir hızla ilerleyen bir gök cismi olduğunu söylüyordu. Ve asırlar sonra da ilim onu tasdik edecekti. Şöyleki "Güneş de kendisi için tespit edilen bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan bilenin takdiridir." (Yasin, 36/38) -
-
1.
+1 -22 örnek vereyim yetmezse özelden var dahası 1. Nebe suresi.. bak parça parça vermiyorum nebe suresi mealine bak cenneteki tomurcuklanmış memeleri görürsün (ben demiyorum), 2. ahzab 50 aç oku peygamber kral herşey onda nede olsa delikanlı adam lazım olur (;
Ben uydurmalara değil gerçeklere bakarım kimseye ateist ol demiyorum. Uyanın demiyorum, ne haliniz varsa görün diyorum.. -
-
1.
0Memeleri tomurcuklaşmış deyince aklına cinsellik mi geliyor memeleri tomurcalanmış demek olgunlaşmış kızlar demek Ahzab suresi içinşu kaynağa bak https://sorularlaislamiye...u-ayetler-bahane-edilerek -
-
1.
-
2.
0Ayrıca faşistlik örnekleri gösterebilirim cinsel konularda ayrıcalıklı örnek gösterebilirim.. bunların birbirleriyle çelişen bir sürü ayet ve sure gösterebilirim bunun için ayrıyetten başlık açarım yarın.. Gerçi ne işe yarar..
Eşeğe altın semer vurmuşlar eşşek yine eşşek
Dalaşmaya gelmedim herkes kendi inancına. -
-
1.
0Kuranda çelişen bir ayet yoktur burda bizimle tartışmak yerine gidip internetten tefsirlerini incele ha eğer ben bu durumlardan memnunum diyorsan kimsenin dini inancına da karışma laf atma ben hayatımdan memnunum çünkü beni haram işlerden uzaklaştırdı eskisi gibi değilim sende bir gün düzelirsin inşallah
-
1.
-
3.
0@bomba atiyorum
Geleneksel islam anlayışı huri kavrdıbını dişi bir forma soktuğu için ve meallerin çoğu da bu ekolden yetişen kişiler tarafından yapıldığından, orijinal metinden uzak, bu anlayışa yakın bir meallendirme söz konusu olmaktadır.
Önce hurilerin memelerinin portakal gibi olcağı iddiası üzerine duralım, söz konusu ayet 78/Nebe suresi'nin 33 nolu ayetidir ve çoğunlukla şu şekilde meallendirilir:
"Turunç sîneli yaşıtlar (kızlar) var"
Ayetin mahiyetini abartanlar ise şu şekilde meallendirir:
"Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar"
Ayetin doğru olduğunu düşündüğümüz meali ise şu şekilde olmalıdır:
"Genç ve yaşıt eşler…"
Tabi sırf bu farkı görmek için müneccim olmaya gerek yoktur, lakin "Kuran-ı Kerim ekgibsizdir" ve "Kuran-ı Kerim'de çelişki yoktur" konulu ayetlere iman etmiş kişilerin rahatlıkla bulabileceği cevaptır.
Öncelikle ayetin orijinaline bakalım, arapça orijinal ayetin latince transkripti şudur:
وَكَوَاعِبَ أَتْرَابًا
"ve kevâıbe etrâbâ."
Görüldüğü gibi bu ayeti fantezileri ölçüsünde ya da geleneksel anlayışa göre meallendirenler bu iki kelimelik ayete başka başka kelimeler eklemişlerdir, dolayısıyla işimiz çok kolaydır, bu iki kelimesnin her biri için sözlüğe baksak fikir verebilir ve üstüne de biraz arapça dil bilgisi edinip ayeti kendimiz de meallendirebiliriz.
1. ve kevâibe (kevaib): genç, göz alıcı, şahane, endamlı - yüksek, yüce, kaliteli, değerli
2. etrâben (etrâb): aynı yaşta, yaşıt - tam denk
Arapçada "teraib" kelimesi göğüs omurgalarınadenir, aynı kökten gelen "etrab" da yaşıt, akran manalaına gelmektedir.
Arapçada "kevaib" kelimesi de "kabe" kökünden gelir, küp (kübik) şeklinde yapmak demektir. Zaten bildiğimiz "Kabe" de bu köktür, Türkçedeki "dört dörtlük" kavrdıbının arapçadaki karşılığı da bu kelimedir.
Bu bilgiler bize, ayeti "genç ve yaşıt eşler…"olarak vermektedir ve bunların oğlan mı kız mı olduğunu vermemektedir.
diğerleri 1 -
1.