+59
-1
Beyler öyle bir şey ki, elimde sular var, üstüm hafif kirli. insanların bakışlarını görmeniz lazım beyler. Oya ablalar ile yaşarken üstüm temizdi, cebimde para vardı insanlar hiç böyle bakmazdı. O an insanların sahtekar olduğunu anladım. insanların kötü bakışları arasında ileride uzun bir araç kuyruğu gördüm. Bu sıcakta o kadar süre kuyrukta kalan insanlar susamışlardır diye koştum hemen. Gördüğüm tüm araçlara gittim pencereye tıklattım abi su, abla su diye. 2-3 kişi bir şey demeden yolladı. 4-5 kişi su aldı 1 TL'ye.
Sonra lüks bir araba gördüm, hemen yanaştım, camı siyahtı. Abi su almaz mıydın diye tıklattım camı. Açtı pencereyi, baktı bana şefkatle. Çıkardı cebinden 50 TL. Beyler adama etmediğim dua kalmadı. Güldü ve dedi ki Sakla, kimseye verme. Tamam diye başımı salladım ve diğer suları da satarak bakkala gittim. bu sefer 15 tane su aldım, yine trafik görünce girdim, yine hepsini sattım. Baya bi kazanmıştım beyler. 60-65 TL kazanmıştım o gün. O zengin adam sayesinde.
Biraz yorulunca bir yerde oturdum. Yoldan geçen bir kaç kişiye saati sordum, cevap vermediler. Güldüm sadece. Sonra bir kişiye daha sordum, dedi ki Saat 4 canım. Saol abi diyerek biraz yürümeye başladım. Kafede oturup yemek yiyenler mi dersiniz, arkadaşlarıyla gülüp eğlenen çocuklar mı dersiniz. Ben niye buradaydım beyler? Benim suçum neydi? Biraz düşünceli yürüdükten sonra aile lokantası yazan bir yerin önünde durdum. Girdim içeri çekinerek. insanlar yine kötü kötü baktı. Ama lokantanın sahibi geldi yanıma, buyur genç dedi. Abi çorba içecektim dedim. Oturttu beni arka taraflarda bir masaya, getirdi çorbayı, ekmek de getirdi yanında. içtim çorbamı. Kasaya gittim, cebimden parayı çıkarıyordum ki adam Yok kardeşim, afiyet olsun sana dedi. Ben yok abi vereyim falan dedim ama kabul etmediler. Ben de teşekkür edip çıktım. Demek böyle insanlarla da karşılaşacaktım sokak maceramda.