0
Hastahaneye gittik.
Eşimin doğurma zamanı geldi.
Yaklaşık 2-3 saat kadar kapıda bekledim.
Doktor gelip içeri girebilirsiniz dedi. Hayatımda hiç bu kadar heyecanlı olduğumu hatırlamıyordum. Direkt içeri girdim. Eşim kucağında bebeğimizi seviyordu.
Sonra bana verdi. Hayatımda gördüğüm en tatlı bebekti bu.
Gözleri mavi, saçları sarı.Bu köyün keşke benim için anlamı bebeğimi burada dünyaya getirmem olsaydı.
Fakat durum farklıydı.
Eve doğru yol aldık. Vardığımızda hava kararmaya başlamıştı.
Muhtara çok teşekkür ettik, helallik isteyip eve geçtik.
Eşim ve ben uzanmış çocuğumuzu seviyorduk. Karnımız acıktığını farkettik. Eşim yemek hazırladı atıştırdık biraz.
Zaten saat geç oldu. Yatalım dedik. Eşim bebeğimizi uyutmaya çalışıyordu bende sadece düşünüyordum. Bebek uyudu.
Ardından eşimde uyudu.
Çok dinime bağımlı olduğum söylenemezdi.
Yakınlardan Kur'an sesleri gelmekteydi. Kadınların yaptığı okuma yeri vardır diye düşündüm.
Bir anda cama taş geldi. Zıpladım direk baktım hiç birşey yoktu etrafda. Hava biraz sisli.
Tekrar uzandım yatağıma. Fısıldama sesleri geliyordu. Sonra sanki daha yankılanarak bir ses geldi mutfakdan. Fakat arapçaya benzemiyordu bu ses.
Bu ibraniceydi fakat o zaman bilmiyordum tabiki.
Herşeyi bir kenara atıp bebeğimin verdiği huzur ve mutlulukla uyudum.