-
401.
+2Ertesi günün ilk ışıklarında ben Ayasu'ya doyamadan koyulduk Tulga yollarına... Uzun bi süreden sonra memleketime dönmek için sabırsızlanıyordum. Geceyi Dashbiga köyünde geçirdikten sonra yarının akşamında Tulga'nın kapılarından içeri girdik. Atımdan inip duvar seyisine atımı bağlaması anlamında bi işaret gönderip şehrin meydanında gördüğüm ilk hana doğru yöneldim. Yürürken peşimden , kale muhafızlarından biri koşarak heyecanlı bir şekilde:
-Tulga şehrine hoşgeldiniz beyim!
Karnınızdaki demirden Tonju Noyan'a bağlı bir akıncı olduğunuz anlaşılıyor.
Ciddi bi şekilde askeri umursamıyor gibi karşıma bakarak:
+Farkındayım?
Asker biraz hayal kırıklığına uğramış bi şekilde:
-Yani beyim... Buraya geldiğinize göre Sancar Han ile veya başka biri ile konuşacağınız aşikar.
Birden durup askere dönerek:
+Evet Sancar Han ile önemli bir mesele için görüşmeye geldim hava kararmadan da konuşmak niyetindeyim. Ona bir akıncının değil Keramula Noyan'ın oğlunun geldiğini söyle!
başlık yok! burası bom boş!