Yola çıktık hoca çokda uzakta değildi yaklaşık 1 saate ulaştık.
içeri girecektimki direkt hoca kalkıp nas felak okumaya başladı bağırarak.Çok tedirgin oldum.
Ailemde o şekilde. Sonra hoca susdu. Bende hocam bir sıkıntımı var dedim. Ailen dışarı çıksın seninle konuşmamız gerek şeyler var dedi.
Babam ve annem tedirgin şekilde çıktılar. Yere oturdu. Karşıma otur bakalım dedi bende oturdum.
Anlat bakayım derdin nedir dedi. Bende olayı anlattım detaylı biçimde.
Hoca Cuhenna Kabilesi musallat olduğunu söyledi bu kabile çok kinli insanları hiç sevmeyen bir cin kabilesiymiş.
Hocanın söylemlerine göre su şişesini attığım çöp kutusu zaten çok tenhadaydı orada avını bekliyorlarmış kabile çöplüğün kenarları onların eviymiş göya.
Yapmamız gerekense oraya gidip büyüyü bozmamız.
Yarın ilk işimiz çöp kutusunun orayı incelemek dedi.
Eve gittik. Büyü yapılması tedirgin etsede hoca emin konuştu bende çözebileceğimize inandım.
Gece oldu. Yattım her zamanki gibi fısıldama sesleri geliyordu. Dışardan çığlık sesi geldi hemen pencereye koştum bir kadın YARDIM ET NE OLURSUN diye bağırdı bana. Bütün herşeye rağmen şevkatli birisiyimdir çıktım dışarı kadının arkası dönüktü bende buyrun dedim elimi omzuna attım o sırada yüzünü döndü. Yüzü yoktu, simsiyah boşluk.Ben bağırarak kaçmaya başladım eve ailem yine uyanmış.
Annem biliyorsun başından geçenleri ne diye çıkıyorsun dedi. Cevap veremedim haklıydı.
Kur-an-ı Kerim alıp okudu beni uyutmaya çalıştı. Uyudum yarın ilk işimiz restoranta gitmekti.