Aralık 1925... Şapka kanununun üzerinden kısa bir süre geçmiş ve Rize'nin Güneysu ilçesinde halk Ulu Cami önünde toplanarak, "Biz zorla şapka giymek istemiyoruz, bize sarığımız yeter!" diyerek şapka kanununu protesto ediyor. Hemen olay yerine jandarmalar gönderiliyor. Jandarmalar halkın üzerine uyarı ateşi açıyor, uyarıya rağmen dağılmayan halkın üzerine açılan ateş yüzünden 17 kişi ölüyor. Yaralılara ise kimse dokunamıyor ve 143 kişi tutuklanıyor.

Bu olay üzerine sanki düşmanının üzerine sefere çıkarmış gibi Rize kıyılarına gelen Hamidiye Kruvazörü, Birinci Dünya Savaşında ingilizlerin yanaşamadığı Karadeniz kıyılarını, halk şapka giymediği için topa tutuyor, halk korkutulup sindirilmek isteniyor.

Olayın başlamasına neden olan olay aslında şöyle: Rize Ulu Cami imamı Şaban Hoca, namazdan sonra etrafına toplanan cemaate şöyle bir konuşma yapıyor: "Biz hükumetten dinimizin esaslarına bağlılığımızı istiyoruz. inanmak zorunda değiller ancak insanlara zulüm etmesinler. Tek isteğimiz; sakalımıza, sarığımıza ve cübbemize dokunulmasın. Şapkayı isteyenler giysin ama giymeyenler hapse atılmasın." Bu konuşma üzerine halk, hükumet konağına doğru yürüyüşe geçiyor...

Yarı Resmi Gazete olan Hakimiyet-i Milliye olayları çarpıtarak şöyle yazıyor: "Rize nin Bataniye ilçesinde Cami imamı halka konuşurken; "Hükumette din düşmanlığı baş göstermiştir. Memlekette herkes şapka giymeye zorlanıyor, giymeyenler hapisten idama kadar cezalarla yargılanıyor. Buna karşı duyarsız kalmak dinimizce günahtır. Ayaklanma vacip olmuştur! Biz herkes dinimize girsin demiyoruz. Biz hükumetten dinimize saygı ve bağlılık istiyoruz. Müslümanlara ve islam a zulmedilmesine izin vermeyeceğiz" deyince halk yürüyüşe geçti."

Gazetenin yazdıklarına göre halk, hükumet konağını ele geçiriyor. Ankara hükumeti ise Rize üzerine bir askeri kuvvet gönderiyor. Söylenenlere göre halk ile asker arasındaki çatışmalarda yüzlerce köylü hayatını kaybediyor. Kısa sürede Seyyar istiklal Mahkemesi bölgeye gidiyor...

EDIT Part 2: (#190736344)

Ben sadece yaşanan olayları anlatıyorum, kimseye hakaret edecek ya da karşı çıkacak değilim. Tarihi anlatmayacaksak neden yaşanıyor o zaman?