Çünkü kadın bedeni bir sömürgedir.

Sömürge ekonomisi bir veya iki malın ihracatına dayanır. Mesela sömürgecilik çağında:

Karayipler sadece şeker,
Peru sadece gümüş,
Vietnam sadece kauçuk ihraç ediyordu.

Sömürge halkları sömürülürler. Çünkü üretebildikleri o tek malı ske ske satacaklardır. Elleri mahkumdur. Ülkelerinde para eden tek şey şeker kamışıysa, şeker kamışı ekmeye devam ederler. Ve beyaz adam şekere ne fiyat verirse, şekeri o fiyattan satmak zorundadırlar.

Arap ülkeleri teknik olarak birer sömürge ekonomisidir. Ama onların sattığı tek mal -petrol- son derece kıymetlidir. Bu sayede Arap ülkeleri belli bir siyasi güce sahiptir.

Kadınlar da, Araplar gibi, bir tek malı (ciks) satarak geçinirler. Ve ciks kıymetli bir maldır.

Nasıl sanayileşmiş dünya petrolün etrafında dönüyorsa; cinsellikle kafayı bozmuş çağdaş alem de ciksin etrafında dönmektedir.

Petrolün Araplara verdiği siyasi güç, yeni bir ideolojiyi doğurdu -Islamcılığı. ciksin kadınlara verdiği güç de, yeni bir ideoloji yarattı: Feminizm.

Islamcılar, kendi kurallarına uymayan insanları "sapkın" diye linç ediyorlar.

Feministler de, Feminist kurallara uymayan erkekleri "tacizci" ve "sapık" diye linç ediyor.

Yani kadınlar ve Islamcı Araplar, aynı takun pembesi ve yeşilinden ibaretler.