Evi döşedikten sonra eve gıda almaya market aradık. En sonunda bir yerde karar kıldık. içeri girdik ve güle güle alışverişimizi bitirirdik. En sonunda kasada iki paket sigara istedim. Sevgi bana kalbi kırılmış bir biçimde bakmıştı. Her şeyi torbalara yükleyip kaldırdım.

"Ya Anıl bırak bende alayım bir tane."
"Gerek yok iyiyim. Sen sadece bana bir sigara yakar mısın?"

Utana sıkıla paketi açıp ağzıma resmen sigarayı tepti. Çakmağı da yakıp tuttu. Teşekkür ettiğim gibi paketi cebime tıkıp sessize yoluna devam etti. Bir süre sonra sordum.

"Sigara kokusunu sevmiyor musun?"
"Neden sordun ki?"
"Sanki ben içiyorum diye rahatsız oldun."
"(Sinirle)Yooo."

"Yoksa benim sigara içmemi mi istemiyorsun?"
"Yanımda birilerinin içmesini istemiyorum."

Kafa sallayıp ağzımdaki sigarayı tükürdüm. Son dumanımı da suratına vurdum.

"Ya ANIL!"
"Efendim Sevgi?"
"... "
"Tamam tamam özür dilerim."

Kısa geçiyorum, eve girdik, sırayla duş aldık. Aldığım gri L şeklindeki koltuğa kurulduk. Sevgi konuştu.

"Anıl bayağı güzel oldu ev ya."
"Ev tasarlamayı severim."
"Keşke aynı bölümde okusaydık."
"... "

Ben cevap vermeyince kucağındaki yastığı bana fırlattı. Darbeyi bekliyordum, ama bu kadar sert beklemiyordum. Kaşlarımı kaldırıp ona baktım.

"Kafam az kalsın odanın öbür ucuna uçuyordu."

Bu sözüm üzerine kahkaha attı.

Kahkahası aynı Eylül'ün ki gibiydi. Saf, iç ısıtan.

Eylül aklıma gelince koltukta biraz öte kaykıldım. Sevgi de bunu görmüş olacaktı ki o oda utandı biraz da olsa.

En sonunda film izlemeye karar verdik. Saat daha baya erkendi. Filmin ortasında ciks sahnesi geldi. Bende bir süre izledikten sonra vücudumda hareketlenme olunca kafamı çevirdim. Allahtan altımda pantolon vardı. Göz ucuyla Sevgi'ye baktım.

Alt dudağını ısırmış, saçıyla oynuyordu. En sonunda kafasını çevirdi. Baktım filmden sesler yükseliyor filmi kapadım.

"Biraz fazla kaçtı galiba." (Ben)
"Aynen."
"Bana rahat battı ya... yemeği dışarıda mı yesek?"
"Bilmem ki."
"Eve mi söyleyelim?"
"Aynen daha iyi olur."