+2
Bu hikayeden sonra hepimiz tir tir titriyorduk ama hakan sanki hiç rahatsız olmamış hatta o kuyuyu görme hevesi daha da artmış gibiydi bize hemen gidelim şu kuyuda ne varmış çok merak ediyorum gibi şeyler söyledi hakan beni ne kadar korkutsa da pek birşey söylemedim meraya geldik ve o orman önümüzdeydi ne kadar korksamda emin adımlarla yürüdüm ormanın içine girdik telefonumun ışığını açtım aslında hakanin dedesinin yazdığı muska benim içimi biraz olsun rahatiyordu.
işte kuyuya geldik dedi ömer gene o sesleri duyuyorduk fakat muskadanmi bilinmez sanki yanımızda değilde kuyunun içinden geliyormuş gibiydi biraz daha yaklaştık biraz daha ve biraz daha artık gelmiştik hakan ah o aptal çocuk birden heycanla bağırdı şurada bir ip var diye hiçbir şeye dokunmamız için uyarılarımıza rağmen hakan o ipi çekti ve eli sanki yanmış gibi birden çekti ve elimi birşey cizdi dedi ip yerinden oynamış çoktan kuyunun derinliklerini boylamıştı birden o gelen sesler sustu ardından bir çan sesi duyuldu ardından bir çığlık çığlık o akdar güçlüydü ki hepimiz yere düştük sanki kulaklarım basınç dan patlayacak gibiydi ömere bağırmaya çalışıyorum fakat sesim çıkmıyordu birden çığlıklar sustus ama daha kötü birşey olmuştu her tarafımız da uçuşan gölgeler bize yaklaşıp birşey fısıldıyor geri uzaklaşıyordu gözümle şahit olmasam inanmayacağım birşeye şahit oldum bir gölge hakana yaklaştı tek parmağı diken gibi olan elini göğsüne soktu ve sanki kalbine kadar geçirmişti elini ve hakanı tek bir darbe ile kuyunun içine attı bunları gözlerimle gördüm fakat ömer hiç bakmıyordu o sacede kulaklarıni kapatmış yerde yatıyordu