-1
yine bir yazar arkadaş.
içinde "teslimiyet" olmayan aşkını, aşk diye önümüze koyanların olduğu dünyada,
samimi olan birinin, samimiyetini ispatlamak zorunda bırakan insanların olduğu dünyada,
kıskanmayla şımarıklığı, sahiplenmeyle sahip olmayı birbirine karıştıran aşıkların olduğu dünyada,
şampuanı, deodorantı, arabaları hatta dondurmaları bile kadın vucudunu çıplaklaştırmadan sattıramayan reklamcıların olduğu dünyada,
üç öğün yemek üstüne tatlı niyetine hak yiyenlerin, yediği haklar sayesinde önüne konan yemeğin fotoğrafını paylaştığı dünyada,
"özür diledim ya senden" diyerek özür dileyince yaptığı ayıpları, düzelttiğini sananların olduğu dünyada,
bir şarkı sözünün hangi duyguyla yazıldığını hiç düşünmemişlerin olduğu dünyada,
sadece bir konuyu çok iyi bilip, sadece o konuda uzman olan ama başka hiç bişeyden anlamayan insanların para kazanbildiği ve gençlere örnek olarak gösterildiği dünyada,
kime aşık olacağını kontrol edemediğimiz kalplere sahip olmamıza rağmen "yasak aşk" diye bir sıfat tamlamasının olduğu dünyada,
kibar olmayı bize lütfeden insanlık tortularının, insan diye aramızda serbest dolaştığı dünyada,
hatıra diyince hep pişmanlıklarımızı, hatalarımızı aklımıza getiren beyin hücrelerimizle, ölene kadar yaşamak zorunda olduğumuz dünyada,
bir bebeğin ölümüne neden olan kurşun atomlarının "maddenin yapı taşı" diye fizik kitaplarına girebildiği dünyada,
küfür etmemek mümkün mü? basit de olsa, kısa da olsa edin küfrünüzü. isyanın kısacası, tepkinin bakınız verilmiş halidir küfürleriniz. adilerin, alçakların, aşağılıkların en iyi anladıkları ana dilleridir bu. lütfen biraz kibar! olun ve bunların yanında yabancı oldukları dillerden konuşmayın.