Diyelim ki seni dünyanın öbür ucundaki bir ülkeye zütürüyorlar. Ve diyorlar ki:

- Davranışlarına dikkat et. Çünkü burası Müslüman bir ülkedir. Halkı çok dindardır.

Ülkenin başşehrinde dolaşıyorsun. Bir de bakıyorsun ki, her köşe başında gay oğlanlar yiyişiyor. Acıkıyor, bir lokantaya giriyorsun. Bir de bakıyorsun ki, herkesin önünde bir tabak domuz eti var; iştahla o eti yiyor.

Ne düşünürsün?
- Bunlar kendilerini dindar sanıyor ama Islam ile en ufak alakaları bile yok, diye düşünürsün.

Eşcinsellik haram da zina haram değil mi?
Böyleyken bu ülkede, erkeğiyle kadınıyla herkes sabahtan akşama kadar zina düşünüyor.

"Aşk-ı Memnu" denen dizinin reytingi %8 - %15 arasında seyrediyordu. Behlul ile Bihter seviştiler, dizinin reytingi %70'lere fırladı.

Domuz eti haram da, kumar haram değil mi?
Türk milleti futbol bahislerine ve ganyana, yılda 24 milyar lira harcıyor.
En dindar insanlar bile bahis oynuyor, sayısal loto kuponu dolduruyor.

24 milyar liraya 1,6 milyon ton domuz eti alınır.
Bu miktar her vatandaşımızın, her yıl 20 kilo domuz eti yemesine eşittir.

Diyelim ki bir gençle tanışıyorsun. O genç sana diyor ki:
- Ben koministim abi. Stalin'e hayranım, adam Almanyayı çok iyi kalkındırmış. Karl Marx da büyük adam, bir keresinde demiş ki: Bu çeşmeden Kürtler su içmesin.

Bu bebe komünizm hakkında o kadar cahil ki kendini komünist sanıyor, diye düşünürsün.

Bu millet de din konusunda cahil. Kaç kişi Kuran okuyor? Tevrat ve Incil de bizim kutsal kitaplarımız, kaç kişi onları okuyor?

Din konusunda o kadar cahiliz ki, dinimiz var zannediyoruz. Fakat yok. Biz Cahiliye Devrini yaşayan bir milletiz.