0
Galatasaray'da Suat Kaya'nın futbolu bırakmasının ardından çok önemli bir ön libero ekgibliği görülmüştü. Hagi'nin teknik direktörlüğü döneminde Conceicao ile bu açığımızı biraz kapattığımızı gördüm ama o da isminin büyüklüğü neticesinde performansı beğenilmeyen bir futbolcu olmuştu. Takımda yaratacı bir 10 numara olmadığı için Galatasaray'da bu ön libero dediğimiz olay daha çok konuşuluyordu ve bu futbolcular çok fazla göze batıyordu. Sonrasında Gerets geldiğinde önce Conceicao takımdan gönderilmek adına büyük bir çaba içerisine girildi, sonrasında ise takımda kalması yönünde çok uğraşıldı. Neticesinde kendisini takımda tutamadığımız için şapkadan bir anda Saidou çıktı ve bir sezonu onla zütürdük, ardından efsanevi bir şampiyonluk kazandık. Saidou'da o gazla Nantes ile anlaştı ama şimdilerde Kayserispor'a kadar geldi.
Saidou'da takımdan ayrılınca Galatasaray tekrar bir ön libero arama çalışmasına girdi ve bu transfer için transferin son gününe kadar beklediler. Gerets'in beklentisi daha uzun boylu bir ön libero alınmasıydı ama sanki ona inat yapılmış gibi Inamoto takıma getirildi. Tabi yanında bonus olarak Gerets'in istediği özelliklerde Mehmet Topal'da alındı orası ayrı konu. Ama Mehmet Topal o sezon neredeyse hiç şans bulamadı ama sonrasında önemli işler yaptı ve yapmaya devam ediyor. Inamoto'ya baktığımızda ufak tefek, ince bir futbolcuydu. Ama 2002 Dünya Kupası'ndan kendisini tanıyordum. Ayrıca kariyerinde Arsenal ve Fulham gibi takımlarda vardı. Benim bildiğim Inamoto daha hücumcu bir futbolcuydu ama Galatasaray'a ön libero olarak alındı. Üstelik aldığı yıllık ücrete baktığımızda transferin vardığı boyut daha da ön plana çıkıyordu. Yani Galatasaray'ın genç futbolcuları seviyesinde yıllık ücreti olan bu futbolcudan ekstra performanslar beklemek, müthiş oynamasını beklemek hayaldi. Üstelik bu takım Şampiyonlar Ligi'nde oynayacaktı ve koskoca sezon Inamoto tek başına ön liberoyu taşımaya çalıştı. Yine de Gerets'in transfer yapılmasaydı Mehmet Güven'le devam edeceği açıklaması bizlere Inamoto'nun süper bir transfer olarak gözükmesi demekti.
Uzak Doğu piyasasının günümüz futbolu açısından önemini anlatmaya gerek yok. Japon veya Çinli bir futbolcunuz olduğunda o ülkelerden inanılmaz gelirler elde edebilirsiniz. Yalnız Ribery'i bedavaya kaptıran, kulübü borç batağına sürükleyen, vizyondan uzak yönetimlede böyle bir hamle beklemek çok zor olacaktı. Mesela Inamoto bugün Galatasaray'da olsaydı belki futbol olarak yine bir şey veremeyecekti ama bu forma satışları, uzak doğuya açılma dediğimiz durum mükemmel şekilde uygulanabilirdi. Neyse Inamoto'nun o günlerde gösterdiği performans haliyle müthiş olmadı. Ama ben onu kapasitesi ölçüsünde önemli işler yapmaya çalışan, savaşan ama koskoca orta sahayı tek başına çekemeyen bir futbolcu olarak gördüm. Aslında Inamoto'nun asıl yeri biraz daha ofansif bölgeydi. Mesela sezonun sonlarına doğru Mehmet Topal ön libero oynadı ve Inamoto biraz daha ön tarafta oynatıldı. Inamoto'nun hücum performansını ben çok beğenmiştim. Yine de takımda kalabilirdi çünkü Kalli döneminde sürekli yabancı kontenjanımız boş kaldı. Yıllık 100 bin avro gibi ücretlere oynayan, savaşçı bir futbolcuyu ben olsam kadroda tutardım. Nasıl olsa göndermek istesen başına da dert olmuyor çünkü sözleşmesi 1+1 yıllıktı.
Yazıyı bağlamak gerekirse Inamoto, Galatasaray'da oynadığı bir sezonda bende iyi izlenimler bıraktı. Belki kötü futbolcuydu ama o sezon Galatasaray'da herkes kötüydü. Arda Turan bile yaptığı müthiş çıkışın ardından büyük bir düşüş geçirmişti. Şampiyonlar Ligi'nde oynayan bir takımında orta sahasında sadece Inamoto oynarsa o takımın geleceği nokta malesef belli oluyor. Inamoto, Galatasaray'dan sonra Frankfurt'a transfer olmuştu. Sonrasında ise kendisini pek takip edemedim. Son olarak eğer yanlış bilmiyorsam Inamoto Türkiye Ligi'nde oynayan ilk Japon futbolcu olmuştu. Japonya deyince benim aklıma Nakata ve Nakamura gelir ama Inamoto'da buralardan geçti diyeceğiz.
Tümünü Göster