-
26.
0Soyunma odasından çıkıp eldivenlerimi takıp yavaş yavaş kafese doğru ilerledim. Rakibim turuncu saçlı, hafif iri, ve çilli bir çocuktu. Bacaklarını pek iyi kullanamıyordu benim aksime. Yumruklarınında güçlü olduğu söylenebilir ama tekniği sokakta boşa yumruk sallayan bir adamdan farksız gibiydi. Kafese girdim dişliğimi taktım. Hakem kuralları saydı adil bir maç olsun dedi ve maçı başlattı. Artık eldiven tokuşturmam gerektiğini biliyordum en azından. Eldivenleri tokuşturduk ve maç başladı. Ben önce kalça kısımlarına tekmeler atıp dengesini ve duruşunu bozmaya çalıştım. Bana dokunamıyordu. Adeta görünmezdim, ama bu sefer ringdeydi. Sağ kalçasına bir tekme daha attıktan sonra dengesini kaybetti, topallıyordu. O ayağına tekme atmaya devam ettim. Mesafeyi kapatıp tekmelerden kaçmaya çalışsada ben hep mesafemi koruyordum. Sonunda dengesi bozuldu. Hızlı bir hareketle ayağından tutup yere serdim. O sırada başımım arkasına yumruğunun alt kısmıyla iki tane geçirdi. Ama yorulmuştu etkili olamamıştı. Bacağından tutup yere yatırdıktan sonra ayaklarını bel kısmıma sarıp kilitlemeye çalıştı. Ellerimle kaburgasına bastırıp üstüne çıktım ve yüzüne yumruklar dirsekler indirmeye başladım. Çocuğun kaşı dirseklerim yüzünden açılmıştı ve hakem hemen beri sırtımdan tutup geriye doğru savurdu. Maçı kazanmıştım. Şampiyonluğa yavaş yavaş ilerliyordum. Keşke bu başarılarıma şahit olacak birileri olsaydı.
başlık yok! burası bom boş!