-
351.
+20Beyler 2007 yılı kış ayındayız Şubat-Mart yanlış hatırlamıyorsam, yokluğun hat safhalarındayız. Akşamları belki bir ekmeğin arasına yeşil soğan koyup tuzla onu yerdik belki yemezdik. Suyumuzu çeşmeden içerdik, arıtma değildi, ve hazır su alacak kadar henüz durumumuz yoktu.
O koca kışta beyler inanın boğazımızdan bir dilim mandalina bile geçmemişti o koca kışta portakal alıpta bir suyunu sıkıp içemedik. Cuma günleri pazar kurulurdu, ben annemle birlikte akşam pazarın kaldırıldığı vakitte giderdik paramız yoktu birşey almayacaktık. Sadece toplanan tezgahların altından, kalan artıkları henüz o kadarda çürümemiş olan yeşillikleri, sebzeleri toplardık. Bunları size anlatmanın bir anlamı varmı o koca kışın yada kışın üzerimize örttüğümüz battaniyenin, yanmayan sobanın, birbirimize sarılarak uyumanın insanların bize acıyarak bakmasının, benim için pekte artık anlamı yok, anlamlı günlerdi ders çıkardım fakat neden böyle bir hayat sürüyorum? Tamir olmaz bir yaram var. Kışın cumartesi sabahı 4 te kalkıp pazarcıların zütürmedikleri bıraktıkları kasaları toplayıp tahta olanları sobamızda yaktığımızın, plastikleri kağıt toplayıcılarına sattığımın pek bir anlamı yok sanki artık.
Neden bu saklanışlarım, kendi kendimi haklayışlarım içime attığım sorunlarım. ? Soruyorum size neden?
başlık yok! burası bom boş!