1. 1.
    0
    lut peygambere melekler çok güzel, taş gibi erkek görünümünde gelirler uyarmaya. tabi ilk başta çaktırmazlar davayı. eve gelip "hocam misafir kabul eder misin" derler. o da "eyvallah buyrun" deyince, lut peygamberin karısı hemen kasabanın ağır gaylerine haber salar elimde sağlam mal var diye.

    kapıya dayanır muallakler. "lut evinde taş gibi herifler varmış ayıp oluyor kendine saklama bize de ver" derler. lut "ayıp oluyor" filan dese de adamlar lut der peygamber demezler keheh. giderler bunun yarını da var hocam diyerek. oflaya puflaya içeri girer peygamber. buyrun yiyin der meleklere. melekler "biz yemeyiz" filan derler anlamlı anlamlı bakarlar. lut da şüphelenir bunlar da mı muallak acaba diye? "ne istiyorsunuz benden zarar mı vermek istiyorsunuz" der. cebrail "yok be lut. biz melekleriz sana haber getirdik. allah topyekun muallak olmuş bu kavmi yok edecek taş filan yağdıracak gün ağarmadan. torunu topalağı topla git buralardan. yalnız senin topladığın elemanlardan arkasına bakanın kafasına da yağacak bu taşlardan amman ha" derler. tamam der lut inananları filan toparlar. karısı da inanmış gözükür ama aslında muallakleri koruma ve kollama derneği başkanı.

    ben arada kendim de bir şeyler belirteyim. bir çok kutsal kaynak (kutsal kaynak ne lan, arada göktekilerle konuşmuyorum) tarafından muallak oldukları belirtilen kavim lanetli olarak tanımlanır. ama topyekun muallak olma gibi bir olay yoktur bu kavimde. hastalıklı bir kavim betimlemesidir aslında yapılan. lut kavmi müreffeh bir kavimdir. topyekun muallak olduğu söylenilen erkeklerin çoğunun ailesi vardır aslında, bir çok yerde sadece erkeklerin birbirleriyle evlendiği söylense de. fakat biciksüel ilişki, tüm gece ciks partileri, kokain, esrar ve kot pantelon bu kavimin lanetlenmesi, lükse sefahate düşmenin tanrı nezdinde ne kadar kötü bir şey olduğunu vurgulaması açısından önemli sembollerdir. şüphesiz ki atilla taş da bize imtihan için gönderilmiştir, öss filan. meteor yağmuru ve gökbilimciliğe merağın başlangıç tarihleri incelenmeli arkadaşım.

    ne diyordum lut torunu torbayı, kendisine inananlarıtoplayıp yola çıkmış muallakler uyurkene. sonra taş yağmuru başlamış. "arkaya bakanın allah belasını versin" demiş. karı tabi meraklı, biraz gitmişler arkaya bir bakmış. çaaaat. kafaya yumruk kadar taş. kanı akmış yerlere böyle vişne suyu gibi.

    ben bu hikayenin en çok bu kısmını beğenirim. sonu iyi biten, kötülerin öldüğü amerikan filmleri gibi nalet karı da ölür burada. kafama hep şu takılır. karı arkasını döndüğü anda çaaat diye kafaya taşı nasıl yer. herkesin arkasında bir taş onu mu izliyordu acaba? lan dönerse çaaat diye girerim huurnun kafasına diye. bu taşlardan edinmek istiyorum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster