+44
-3
insan neden bağımlılık duyar. Bu hayatın bir kuralıdır. Dünyadaki insan nüfusunun ezici çoğunluğunun bağımlılıkları vardır. Tütüne, Uyuşturucuya, alkole, öz doyuma, sexe, çaya, kahveye, TVye, tırnak yemeye vb. daha birçok şeye karşı insanlar bağımlı olabilir. Bu şeyleri bir kere yapmak bir bağımlılık olarak görülmez fakat birden fazla yapılanlar alışkanlığa oradan da bağımlılığa kadar gitmektedir. Ve bağımlı olduğunuzu anladığınızda ise kolay kolay bırakamazsınız.
Bağımlılık o şey olmadan hayatınızı devam ettiremeyeceğinizi hissettirir. Ne zaman boşta kalsanız o şey aklınıza gelir ve yapmak istersiniz. Fakat bunu en temel isteklerle karıştırmamak gerekir çünkü yemek yemek ve sex yapmak insanın en temel ihtiyaçlarıdır.
insanlığın henüz bağımlılık yapıcı maddelerle veya asosyalizm le tanışmadığı zamanlarda açlığın hayatın sonlanmasını getirdiği dönemlerde bağımlılıklar belki de soyumuzu kurtardı. i.Ö 10000 li yıllarda veya daha öncesinde yenilebilir hayvanların ve meyvelerin bol olduğu yerlerde yaşayan insanlardan tatlı meyve, et vb yiyince haz duyan ve bu hazzı hatırlayıp tekrarlamak için o bölgeden yada o meyveden yada o hayvandan daha çok bulmak isteyen canlılar hayatta kalırken haz duymayan veya bu hazzı hatırlayıp ona ulaşmak için çaba göstermeyen canlıların ölümü ile sadece haz duyan ve bunu hatırlayıp peşinden koşan bireyler hayatta kalmış olabilir.
Haz duymak ve peşinden koşmak soyumuzu kurtarsa da aynı durum genlerimizde bir açıklık yarattı ve haz duyduğumuz her şeyin peşinden koşmamıza sebep oldu diyebiliriz. Yerleşik hayata geçene kadar bu önemli olsa da yerleşik hayata geçilip tarım devriminin yaşanması ve haz duyulan maddelerin üretilebilmesi (tatlı meyveler) artık bu hazların yeterli olmayıp yeni hazlar armamıza daha fazla mutluluk için haz duyduğumuz şeylerin skalasını genişletmemize yol açtı.
Ta ki son 200 yılda olan teknolojik ilerlemelere tütünün, morfinin, yapay şekerin, uyuşturucu maddelerin, haz duygumuzu tetikleyen uyarıcı maddelerin icadına kadar. insanın soyunu kurtaran bağımlılık bu dönemde yine insanın kendi ürettiği maddelere kendini gebe kıldı. Artık çoğu insan kola ve sigara içiyor, alkol alıyor, madde tüketiyor çünkü bu onların genlerinde var ve bir şey haz verirse o bizim için yapılması gereken şey haline dönüşüyor. Birkaç defada sıkıntı olmasa da aşırı kullanım artık insanın sağlığını ve sosyal hayatını etkilemekte.
Haz -> istek -> bağımlılık eylemi -> haz. Bu sürekli kendini tetiklemekte ve kısır bir döngüye yol açmaktadır. Beynimizde hormonlarla sinir hücrelerinde yaşanan bu olay hazzı yaşamak için her türlü şeyi yapmamıza kadar gitmektedir.
Peki hayatımızı devam ettirmemizi sağlayan bu döngü (yemek yemek, sex yapmak gibi) başka maddelerler veya eylemlerle sağlandığında hatta bunları tekrar yapmak için mantıksız işler yapmaya başladığımızda nasıl kurtuluruz?
Döngüyü kırarak.
Haz -> istek -> kırılma
Yani o eylemi yapmayarak daha önce hayatımızı nasıl devam ettiriyorsak yine o şekilde devam ettirerek.
Tabii ki bu öyle kolay olmayacak çünkü istek bazen hat safhaya çıkacak. Beynimizin içinde gerçekleşen bu olay adeta bizi sürükleyecek. Artık bıraktım dediğinizde bile hatırlatıcı bir durum bizi tekrar tetikleyecek. Çünkü beynin buna göre evrilmiştir.
Fakat imkansız değildir ve bu döngü kırılabilir.
Bu başlık altında sizlere tütün ve öz doyum(31) in nasıl bırakacağımı gün ve gün anlatacağım tüm hissettiklerime tanık olacaksınız. Şu an hala yazıyı yazarken tütün tüketiyorum. Ve bugün kendimi tatmin etmeye devam edeceğim. Tütünüm bittiğinde artık bu eylemlere devam etmeyeceğim ve hissettiklerimi sizlerle paylaşacağım.
Sağlıklı günler dilerim.