1. 251.
    0
    samimi olayım, kalkıp 200 küsür entryi gibseler okumazdım sabah sabah ama hikaye tanıdık geldi.

    90lı yıllarda "özgür kadın" denilen olgu patlar. özellikle büyükşehirlerde yaşayan, genelde eğitimli ve belli bir düzeyin üzerindeki ailelerin kızları bu akımla "ben kendi ayaklarımın üstünde duracağım" mantalitesine kapılırlar özetle.

    Neden peki? Pek bir özetle 80 dönemi öncesinde sıkı, dışarı kapalı, huzursuz ve herşeyin sınırlı olduğu bir dönemin sonrasında dengeler değişir. Her dönem kendinden bir önceki döneme tepkiler içerir. Burada da limitlerin arasından kurtulup liberalleşmeyi gözlemleriz.

    Fazla uzatmadan konuya döneyim.

    Kızımız bu olay sırasında özgür -olmak isteyen- kızlardan. Aile yoksul vs dese de bu kıyas daha çok Fuat ile.

    Kızın ailesi yeterli sevgi ve ilgiyi göstermiyor bu hikayede, aslında baş aktörlerden.

    Postmodern sonu acıyla biten aslında çevrede düşündüğünüzden fazla vuku bulan tipte bir hikaye. Ergenlikten yeni çıkmış bir kız hafif bin bir oğlana tutulur, birlikte çılgınca şeyler yaşarlar, araya bir halt girer ve olaylar bomtak biter.

    işte o halt girmese zaten bu hikaye "bu hikaye olmazdı" kızımız da demiş bunu.

    Burada bir günah çıkarma var. Satır aralarına dikkat edince -kız vermiş lan- dan daha fazla şey çıkıyor. Bir pişmanlığın dışa vurumu. Herkesin yüzünde vendetta maskesi var burada neticede.

    insan yaşadığı hataları birilerine onaylatma ihtiyacı duyan garip bir varlık. Vicdanen garip bir rahatlama veriyor. Papazların günah çıkarması gibi. Ama burası o iş için pek doğru yer değil. Mesajları sildiğine göre 2 saat içinde bu fikre varmış kızımız da.

    Günahların kendine kalsın gibtiret. Anılara takılmamak lazım. Ama balmumu kanatlarla* güneşe gitmenin de lüzumu yok.

    Şimdi ortalığı kasıp kavuran benin yaratıcısı fuat gibisinden birşeyler demiş kızımız, hani fakir ama gururlu bir genç vardı gibisinden.

    Zaten yok ablası öyle bir dünya. Burası manhattan değil. Sarah Parker değilsin sen de. Böyle yaşıyorsunuz hayatı, genelde kariyeriniz patlıyor ama birlikte çalıştığınız insanlar size bakıp bu yaşa gelmiş hala evlenmemiş o yüzden böyle ketum diyorlar size bakıp. Gerçi tahminimce henüz 30'lu yaşlara girmemiş olman lazım, fiyatlar MSN gibi detaylara bakılırsa. Öyle yaşamak doyumsuzluk kaynaklı mutsuzluktan başka bi halt vaadetmez.

    Neyse amk sabah sabah kafa gibmenin lüzumu yok.

    -Am züt meme-
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster