+4
Arabayı sahile doğru sürdüm, Hazal gerçekten kötü durumdaydı.
-Ne olduğunu anlatmaya başlayacak mısın ?
+Taha..
-Buyur.
+Sizin Ömerle çok yakın arkadaş olduğunuzu hatırlıyorum..
-Bunun konumuzla ne alakası var ?
+Ömerle derdiniz ne ?
-Hazal ne alak...
Birden parladı.
+Ömer neden başkaları ile konuştuğum zaman sesini çıkarmıyor da senden ders notu istediğim zaman dünyayı başıma yıkıyor ?
-Hazal sakin olur musun ?
Arabayı sakin bir köşeye çektim.
Etrafta ölüm sessizliği vardı, tüm sokak Hazalın sesi ile yankılanmıştı.
-Neden bu kadar sinirlendin şimdi ? Bu onunla benim aramda. Seni ilgilendirseydi bilirdin. Gerçekten bunu sormak için mi indirdin beni aşağıya ? Bügün Ömerle ettiğiniz kavga hakkında konuşmak istediğini sanıyordum. Sınıfta seni bekledim lakin gelmedin. Sonradan öğrendim kavga ettiğinizi.
+Kavgayı senin bulunduğun sınıfın tam önünde ettik, yalan söyleme.
-Hazal derdini açık açık söyler misin ? Ne öğrenmek istiyorsun benden ?
Dünyanın en masum bakışını attı bana o an.
+Neden Taha, neden ?
-Ne neden ?
+Korkaksın sen.
-Ne diyorsun lan sen ?
10 saniyelik bir sessizlik oldu.
Hazal anlamsız gözlerle bana bakmaktaydı.
Yardım et bakışıydı bunlar.
-Uzak dur benden.
+Taha dur !
Bir hışımla indim arabadan, yürümeye başladım. Sürücü koltuğuna geçip arabayla arkamdan gelmesini bekledim lakin..
Sokağın sonuna geldiğimde işittiğim tek ses Hazalın kendi kendine bağırması oldu.