-1
Kitapların değiştirilmesi konusunda şöyle düşünüyorum. Eğer ki adaletinden bahsettiğimiz Allah dünyanın işleyişine karışsaydı buda bir adaletsizlik olurdu. Ancak buna karşıt olarak da bazı yerlerde manevi olaylar yaşandığına dair okuyoruz. Bunlar yaşanmış ve bizimde oradan buradan duyup okuduğumuz durumlar olduğu için gerçekliğini bilemeyiz. Ancak bize bilgiler doğru ulaştıysa en bilineninden Hz muhafazid'e yolladığı mucizeleri göz önüne alarak Allah bu dünyaya karışıyor diyebiliriz ki buda kendi teorimi çürütüyor. Bu arada bazen Kuran'ın değiştirilmiş olabileceği aklıma gelir ki bu kadar uzun bir süreçte mutlaka bir şeyler olmuştur diye düşünürdüm. Ancak bir süre sonra üzerinde düşününce şöyle bir mantık yürüttüm. Anladığım kadarıyla din ve kitaplar, hep kendinden bir önceki bozulduğu için yollanmış. Zira dünyada doğru bir din olmasaydı içerisinde bulunduğumuz sınavda yol gösterecek bir şey olmadığı için adil olmazdı. Kuran'ın son din olması nedeniyle bozulmamış olduğu cevabını çıkartıyorum buradan ancak çeşitli iddaaları ve şüphelerimi de araştırmaya devam ediyorum. Kader kavrdıbına ise şöyle bakıyorum. Genel olarak bu güne kadarki din hocalarımda ve büyüklerimde bile gördüğüm bir yanlış anlaşılma söz konusu. Kader planlanan şeyleri yapıyoruzun aksine yaptığımız ve yapacağımız şeyler Allah tarafından öngörülüyor demek. (Son zamanlarda hayatta yol aldıkça kafamda bir değişkenler ve sabitler teorisi oluşup güçlenmeye başladı ki onu istersen ayrı bir zamanda tartışırım) Dediğin soruya gelirsek bunu bende sorguladım zamanında ve şu sonuca ulaştım. Eğer ki Allah bizi direk öngörülerine göre cennet cehenneme atsaydı biz çıkıp Bunlar cennetteyken ben neden cehennemdeyim? diye sorardık. Allah'ın sıfatlarından biriside adaletli olması ve o gün geldiğinde bu sıfatın yerine oturması adına bizi dünyaya yolladığını düşünüyorum. Yani cehennem yada cennet kavramları doğruysa bak seni şu yaptıklarından dolayı buraya koydum diyebilecek ve bizde bizzat yaşadığımız için doğru olduğunu anlayabileceğiz. Müslüman olsamda çekinmeden sorgularım verebiliyorsam cevap verir, veremiyorsam araştırırım. Karşımdaki ateist olsun, deist olsun haklıysa haklısın düşüneceğim derim. Merak etmeyin bütün o hocaların dediği gibi taş maş olmazsınız. Zira Allah inanmanızı isteseydi sorgu, merak duygularını çeker alırdı. Ancak Allah'ı ne zaman hissettim biliyor musun? O manevi gücü. Adalet kavrdıbına çok önem veren birisiyim. Kendim için değil sadece herkes için. Bir din dersinde aklıma bir soru geldi. Neden Allah tek, neden öncesi yok? Bu adaletsizlik değil mi? Özellikle Allah'tan öncesini düşünmek çok ilginç bir duygu yarattı içimde. Bunu daha da derin düşününce içimde o manevi gücü, ister tanrı de ister Allah bir yaratanın olduğunu hissettim. Umarım Türkiye'de ve dünyada bu güzel tartışma ortdıbını yaratarak birbirimize karşı gelmek yerine evreni birlikte anlamaya çalışacağımız bir hale gelebiliriz. (Hak eden herkesin inancı ne olursa olsun bir cennet varsa gireceğini düşünüyorum.)
Tümünü Göster