-
51.
+4mary mesai dışında benimle olan tüm görüşmelerini eric e anlatıyordu gerçekten.. inanın, bana ayırdığı zamanı eric e ayırmıyordu.. bana anlattığı sorunları eric anlatmıyordu.. tüm sorunlarını, üzüntülerini, sevinçlerini hepsini bana dökülüyordu.. içinden çıkamadığı bazı sorunları bana anlatırken gözlerime öyle bir bakıyordu ki, benden yardım istiyordu adeta..Tümünü Göster
bir gün gene mary ile molaya çıktığımızda, yanımıza eric geldi.. ben her zaman olduğu gibi gene biraz gerilmiştim.. ama farkettirmiyordum.. tüm bu gerilmeleri bir kenara bırakıp eric e odaklanmam lazımdı.. mary ile bu kadar çok vakit geçirdiğimden dolayı bana yaklaşımını merak ediyordum.. konuşmalar sırasında eric in bana yaklaşımı aynıydı.. beni sevmeme, ya da benden nefret etme gibi bir durumu yoktu eric in, bunu anlayabiliyordum.. gerçekten beni kıskanmıyordu.. eric mary nin erkek arkadaşı olarak gözümde tüm saygınlığını yitirmişti artık.. bu kadar şeye rağmen en ufak bir kıskançlık nasıl olamazdı.. kendimi eric in yerine koyup; ben olsam mary nin benimle arama biraz mesafe koyması gerektiğini söylerdim.. ama eric böyle bir şey yapmıyordu..
biraz vakit geçtikten sonra konuşmalar sırasında bir şeyler daha öğrendim.. mary ile eric 2 haftadır hiç vakit geçirmemişlerdi.. bunun nedenini sorduğumda ise işlerinden dolayı fırsatları olmuyordu.. mary nin ailesi biraz tutucuydu.. akşam belirli bir saatten sonra evde olması gerekiyordu.. o gün izinli dahi olsa akşam en geç 18.00 de evde olması gerekiyormuş.. tüm bu etkenlerden dolayı eric mary i göremediği için biraz veryansın ediyordu.. belki eric, mary i görmek istiyor ama mary pek oralı olmuyordu.. belki de eric görüşüp görüşmeme olayına pek bu kadar takılmıyordu.. ama nasıl olur, aynı şehirde yaşayan iki sevgili birbirlerini 2 hafta boyunca görmeden nasıl yapabilirlerdi.. öğrendiğim şeyler ericle mary arasında bir takım sorunlar olduğu sonucuna ulaştırmıştı beni..
molamızın bitmesine daha vardı.. eric, mary ve ben üçümüz oturuyor klişe konular üstüne sıradan muhabbetler ediyorduk..
o gün mary biraz hastaydı ve biraz ince giyinmişti.. eric de mary i bundan sonra daha kalın giyinmesi konusunda uyarıyordu.. beni sorarsanız, öğrendiğim bir kaç şeyden sonra gerginliğimi tamamen atmıştım diyordum ki, eric mary nin üşüyüp üşümediğini kontrol etmek için ellerini kavradı, ateşi olup olmadığına bakmak için elini alnına zütürdü.. mary genelde spor ayakkabı giyiyordu ve pantolonun paçalarını kıvırdığı için ayak bilekleri hep açıktaydı.. eric elini marynin alnından çekip, üşüyüp üşümediğine bakmak için en son elleriyle mary nin ayak bileklerini yokladı.. o an çileden çıkmıştım artık.. gözlerimden alevler çıkıyordu adeta.. daha fazla tahammül edemeyip; siz sevgilileri biraz yalnız bırakayım, özel konuşacaklarınız vardır, diyerek bir hışımla yanlarından ayrıldım.. mary sinirlendiğimi farketmişti.. yanlarından ayrılırken gözlerimin içine nolursun gitme der gibi bakıyordu.. kafamı çevirdim ve hızla mağazanın yolunu tuttum..,
başlık yok! burası bom boş!