Yurt olayına çok çabuk adapte olmuştum ama okulda çok zorlanıyordum . Asosyal bir yavşaktan başkası değildim. Hayatımın en berbat dönemi oldu diyebilirim. Ortaokulda oldukça hareketliyken lisede artık sınıfa tıkılıp kalmıştım . O günlerdeki bana çok acıyorum . Sınıfın en kısası erkeklerin en ince seslisi en asosyalleri arasında yer alan ben derslerde de başarısızdım .

Yurtta vakit güzel geçiyordu derslerden de bi haberdik mert'le beraber. Benim derdim artık boyumu uzatmak olmuştu ve de sesimin kalınlaşmasını sağlamak. BU yüzden de her hafta 10 tane sütle gelirdim yurda . Sesim için de odada avazım çıktığı kadar bağırırdım . Sonra karşı odada ki 12. sınıf volkan abi beni fırçalamaya gelirdi- Volkan abiyi bazen yemekhanede bi de beni fırçalamaya gelince görüyorduk- .Çabalarım çok işe yaradı denilemez yine kısa boylu ince sesli olarak yaşamaya devam ediyordum .

Okul başladıktan 1 ay sonra da yazılılar başladı ve hayatımın en düşük yazılı notu 50'yi almıştım ; hem de matematikten . Ortaokulda en düşük notum 60(din) iken çıta baya inmişti aşağıya . Moral ,umut artık sıfırdı bende . Herkesin yüksek aldığı sınavdan ben 50 alıyordum . Ve ilk sınavla başlayan başarısızlık serüvenim yıl boyu devam etti. Sınıftan dışarı çıkmayıp teşekkür almıştım
Öyle ki sürekli dışarılarda dolaşan arkadaşlarım takdir alırken sınıfta 3-5 teşekkür alan nadir insanlardan biri oldum .